Finike’nin Taş Ocakları İle Başı Dertte

Antalya’nın en önemli portakal üretim merkezi durumundaki Finike İlçesi’nin başı taşocaklarıyla fena halde derttedir ve Finike ormanlarını taş ve mermer ocakları yok etmektedir.

Finike portakal bahçelerinin hemen bitiminden başlayan ve doğal kızılçam ve yükseklerde sedir ağaçları olan ormanlarla kaplı dağlık alanda 12 adet taş ocağı; orman, dağ ve su kaynaklarını tahrip ederken 13. ocağın açılması için harıl harıl çalışma yapılmaktadır.

Bölge halkından gelen bilgiler doğrultusunda konuyla ilgili inceleme yapmak amacıyla; Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz, taş ocaklarına yakın bölgedeki evi yanan ve de ardından da komşusunun evi yanan Ali Çağrı, ilçede çevre çalışmaları yürüten Fahrettin Çağlayan ve Avukat İsmail Doğan Tunçbilek bölgeye giderek ocakların doğaya verdiği zararları gözlemlemişlerdir.

Finike’nin kuzeyini kaplayan dağlık bölgede toplam 14 km alanda 12 adet taş – mermer ocağı bulunmaktadır. Bütün bu ocakların doğaya verdiği zararlar yetmezmiş gibi 13. ocak için de çalışmalar başlamıştır.

Finike bölgesindeki taş ocaklarının tamamı doğal orman alanları içerisindedir. Ormanda taş ocağı açmak için asırlık çam ve sedir ağaçları yanında, çok genç fidanlarla kaplı ormanlar da kesilmektedir. Dünya mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olduğu için köylü bir tek dalını kırsa hapis cezası verilen sedir ağaçları taş ocakları tarafından göz göre göre kökünden kesilerek yok edilmektedir.

Kanunsuzluk ve hukuksuzluğu sürdüren taşocakları özel mülkiyetleri de pervasızca ihlal etmeye başlamışlardır. Finike Kızılcık Yayla Mevkii’nde şaibeli olarak ocak açma işlemleri başlatan Bartu Mermer İşletmesi kazı bölgesine ulaşmak için hiçbir izin almadan Ali Çağrıya ait arazinin ortasından yol açmıştır. Tam anlamıyla dağ kanunu uygulayan bu işletmeler konusunda bölge sakinlerinin ilgili makamlara yaptığı başvurular bu güne kadar sonuçsuz kalmıştır.

Madencilik yasasına göre sadece ‘fundalık’ ve ’makilik’ bölgelerde kesim yapılarak maden ocağı veya taş ocağı açılabileceği hükme bağlanmışken, bölgede taş ocağı açmak için önce orman yok edilerek makilik alan yaratılmakta ve sonra da bu alana taş ocağı izni verilmektedir. Alelacele kesilen çam ve sedir ağaçları, üstü hiçbir şey görülmeyecek şekilde branda ile sıkıca kapatılmış tırlarla taşınarak, bölge açık ve ormansız bir alan haline getirilmektedir. Bunun son örneği Finike / Alacadağ Köyü Kızılcık Yayla Mevkii’nde yaşanmaktadır.

Taş ocağı açılan bölgeler aynı zamanda ‘meskûn mahal’ ve ‘tarım alanı’dır. Ormanın katledildiği alanın 500 ila 600 metre civarında bölge halkının yüzlerce yıldır yayla olarak kullandığı ‘Kızılcık’ ve ‘Adala’ yerleşim bölgeleri ile Alacadağ Köyü mevcuttur. Bölge tümüyle tarım alanı olup, nar ve portakal yetiştirilmektedir. Ünlü Finike portakalı, narı ve sedir ağaçları üç beş taş ocağına kurban edilmektedir.

Hayvancılık ve besicilikle uğraşan bölge sakinleri, taş ocağından çıkan tozdan hem kendilerinin hem de binlerce küçükbaş hayvanın etkilendiğine dikkat çekerek bu ocakların kapatılmasını ve yenilerinin açılmamasını istemektedir.

Diğer taraftan, taş ocağından yayılan tozlarla ormanlık alandaki tüm bitki örtüsü etkilenmekte ve zaman içerisinde ağaçlar kurumaya başlamaktadır. Bölgede açılmış olan ve hali hazırda faaliyetlerine devam eden taş ocaklarının etrafındaki ormanlık alanların kuruyarak yok olması bunun en büyük kanıtıdır.

Çalışan taş – mermer ocaklarının çoğunun evraklarıyla tam değil, ya da kazı yapılan alana ait değildir. Çalışan taş ocakları ise izin aldıkları bölgenin dönümlerce dışına taşmış durumdadır. Denetimsizlikten dolayı taş ocağı işletmeleri nereyi kazacaklarına ve ne kadar alanda kazı yapacaklarına tamamen kendileri karar verir durumdadır.

Ocak çalışması sırasında dinamit kullanımı yasak olmasına rağmen, özellikle geceleri kullanılan dinamitlerden dolayı hem yaban hayatı yok olmakta, hem de bölgedeki bütün evlerin temelleri ve duvarları çatlamakta ve hayati tehlike yaratmaktadır.

Bölge halkının bu gerekçe ve taleplerle imza toplayarak, Finike Kaymakamlığı, Antalya İl Özel İdaresi ve Orman Bakanlığı ile birlikte diğer ilgili makamlara yaptığı başvurular ise bu güne kadar sonuçsuz kalmıştır.

Bu noktadan sonra yapılacak bir tek şey kalmıştır; o da evrensel insan hakları doğrultusunda bölge halkının tek yürek olarak ocaklara karşı yasal sınırlar içerisinde etkinlikler başlatmasıdır.

Önümüzdeki hafta Finike’de demokratik kitle örgütleri ve yerel kanaat önderleri ile bir araya gelerek yapılacak etkinliklerin planlanması konusunda toplantı yapılacaktır.

Umuyoruz ki, ilgililer ve yetkililer bu etkinliklere gerek kalmadan taş ocakları konusunda halkın beklentilerini yerine getirerek, Kızılcık Yayla Mevkii’nde açılmak üzere olan taş ocağını durdurur ve hali hazır çalışmakta olanların denetimlerini yaparak doğaya verdiği zararları dikkate alarak gereğini yapacak ve Finike çiftçilerin gelir kaynağı olan portakal ve nar üretimini koruyacaktır.

Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu

Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz