Eroğlu Bindiği Dalı Kesiyor

Hasankeyf’in yok olmaması için açılan davada hazırlanan bilirkişi raporu “Hasankeyf’i bohçalayıp taşıyarak koruyacağını” iddia eden Bakan Veysel Eroğlu’nun, korumak şöyle dursun daha neyi koruyacağını dahi bilmediğini ortaya koydu. Rapora göre, Hasankeyf’teki kültür varlıklarının eksiksiz bir envanterinin dahi olmadığı ve 1’inci derece arkeolojik sit alanının da bir koruma planının bulunmadığı açığa çıktı.

Ilısu Baraj Projesi’nin iptali için açılan davada 3 Haziran 2011 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda bölgedeki kültür varlıklarının taşınmasına dair hiçbir çalışma olmadığı görüldü. Taşınma tartışmalarına son noktayı koyacak olan raporlar beklenirken, Hasankeyf’teki kültür varlıklarının eksiksiz bir envanterinin dahi olmadığı ve 1’inci derece arkeolojik sit alanının da bir koruma planının bulunmadığı açığa çıktı.

Bilimsel gerçeklerin aksine Hasankeyf’i ‘bohçalayıp’ taşımanın mümkün olduğunu iddia eden Bakan Eroğlu’na ‘Hasankeyf Yol Olmasın’ kampanyasını yürüten Doğa Derneği’nden yanıt geldi. Bugüne kadar yayımlanan pek çok bilimsel raporun Bakan Eroğlu’nun söylediklerinin tam tersini ortaya koyduğunu vurgulayan Derneğin Genel Müdürü Engin Yılmaz, “Hem tarih hem de doğa konusunda hiçbir bilgiyi dikkate almayan Eroğlu, bilimi hiçe sayan biri olarak tarihe geçecektir. Kendisi de Profesör olan Eroğlu, bilimsel gerçekleri ret ederek adeta bindiği dalı kesmektedir. Son bilirkişi raporu da göstermektedir ki Eroğlu’nun Hasankeyf ve Hasankeyf’in korunması ile ilgili herhangi bir derdi yoktur. Eroğlu’nun tek düşüncesi Ilısu Barajı’nın yapımıdır. Çünkü Eroğlu, Hasankeyf’in daha bir koruma planının ve kültür varlıklarının envanterinin olmadığından dahi haberi yok” dedi.

“Hasankeyf’i ve tarihimizi biz koruruz” diyen Eroğlu’nun bilimi dikkate almayarak halkı yanılttığını belirten, Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, “Bilime aykırı hareket eden bir bakan, Hasankeyf’in doğasını ve tarihini nasıl koruyabilir ki? Ne yazık ki, Ilısu baraj projesi, Hasankeyf’i ve Dicle Vadisi’ni sular altında bırakacağı için UNESCO’nun 10 dünya mirası kriterinden 9’unu taşıyan yeryüzündeki tek alanı tehdit etmektedir. UNESCO’yu UNICEF sanarak “UNICEF raporu fiyaskodur” diyen Bakan Eroğlu’nun bilme ve Hasankeyf’in gerçeklerine ilgisi ve ciddiyeti ortadır” dedi.

Bakan Eroğlu’nun dile getirdiği Hasankeyf’i “bohçalayarak taşıma ve taşınamayan eserlerin aynısını inşa etme” iddiasını bugüne kadar yayımlanan pek çok bilimsel rapor da boşa çıkarıyor.

İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Hasankeyf’in ulusal ve uluslararası öneminin bilimsel olarak kanıtlandığı halde hala Ilısu Baraj Projesi’nin iptali ya da revizyonunun gerçekleşmediğine dikkat çekiyor. Ahunbay, Hasankeyf’in, 1. derece sit alanı olduğuna ve yerinde korunması için zorlayıcı koşullar söz konusu olduğuna dikkat çekiyor.

ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) Türkiye 2. Başkanı Prof. Dr. Cevap Erder ise “Hasankeyf bugün yerinde korunması gereken dünya miraslarından bir tanesidir. Bir binanın dahi yerinden oynatılarak korunmasının mümkün olmayacağı uluslar arası bilim camiasında kabul edilmiştir” sözleriyle Hasankeyf’in taşınamayacağına vurgu yapıyor.

Referanslar:
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay. Hasankeyf’in Korunması / Taşınmasıyla İlgili Sorunlar Bildirisi. GAP Bölgesi’nde Kültür Varlıklarının Korunması, Yaşatılması ve Tanıtılması Sempozyumu, Şanlıurfa, 1998.

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Dr. Özge Balkız. Outstanding Universal Value of Hasankeyf and The Tigris Valley, Doğa Derneği eport.