‘Ergene Hayata Dönsün’

Ergene Nehri ve havzasında kirlilik Trakya’nın en önemli sorunlardan biri. Ergene Platformu, konuya bir kez daha dikkat çekmek ve yetkilileri uyarmak için bir basın açıklaması yaptı.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 6 Mayıs 2011’de açıkladığı Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’nın üzerinden iki yıl geçti. Ergene Platformu, Ergene Nehri ile ilgili her türlü gelişmeyi takip etmeye devam ediyor. Plaform 4 Mayıs’ta yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Kâr ve rant uğruna topraklarımız, sularımız, insanımız her gün daha fazla kanserle tanışıyor. Bilim insanları yaptıkları araştırmalarda bölgemizde yetişen ürünlerde ağır metaller tespit ediyorlar. Çiftçilerimiz yıllardır kirlilik nedeniyle nehir suyuyla çeltik ekememekte, büyük ürün zararları yaşamaktadırlar.

Trakya halkına 20 yıldır değişik yetkililer, siyasetçiler sözler ve vaatler veriyor. Hiçbir yetkilinin, hiçbir siyasetçinin açıklamalarını hiçbir zaman unutmadık. 2013 yılı sonunda nehir kirliliğinin % 50 azalacağını söyleyen, Ergene Nehri’nde ciddi iyileşme başladığını söyleyen, 2013 sonuna kadar nehirde balık tutulup yüzüleceğini söyleyen yetkililer de oldu.

Ancak yetkililerden 2012 yılında Ergene Nehri kirlilik ölçüm sonuçlarını yazılı olarak istediğimiz halde bizlere ve kamuoyuna kirlilik değerleri hala açıklanmamıştır. Son beş yılın yaz ayları kirlilik ölçüm değerlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı yasal bilgi edinme hakkımız çerçevesinde açıklamak zorundadır.

Bildirimsiz çeltik eken çiftçiye dönüm başına 72 TL ceza kesen Çeltik Ekim Komisyonları Ergene Nehri’ni kirletenlere karşı bir şey yapmış mıdır? Ergene Havzasında kirlilik nedeniyle sulu tarım yapılamayan onbinlerce dönüm tarlanın 20 yıldır süren ekonomik ve sosyal kayıplarının, çiftçi ailelerinin kirlilik ve sermaye yanlısı tarım politikaları nedeniyle göçünün önlenmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hiçbir adım atmış mıdır?

Siyasi iktidar çiftçinin karagün dostu olduğunu söyleyen devlet kuruluşu Toprak Mahsulleri Ofisi’nin getireceği 100 bin ton ithal pirinçten gümrük vergisi alınmayacağını açıkladı. Çiftçiye üretme diyen bu kararı alabilen siyasi iktidar Ergene nehrindeki kirliliğin derhal önlenmesi için neden 10 yıldır bekliyor? Açıklanan TRAKAB bölge planının üzerinden 4 yıl, Ergene havzası koruma eylem planının üstünden iki yıl geçtiği halde Ergene’de neden ciddi iyileşme yok?

Ergene Nehri’nin bölgemize zehir ve kanser taşımasının önlenmesi için Sağlık Bakanlığı bir çalışma yürütmüş müdür? Tabip odalarının, üniversitelerin kirlilik ve sağlığımıza etkilerine dönük araştırmaları engellenmiş midir?

Havzada yaşayan insanlarımızın, tüm canlıların yaşamı tehlike altındadır. Sağlık Bakanlığı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi acilen bölgede sağlık taramaları yaparak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı havzadaki toprakların analizlerini yapmalıdır. Ergene Nehri’nin kirletilmesi sebebiyle çiftçilerin yaşadığı tarımsal gelir kayıpları Çevre Kirliliği Önleme Fonu’ndan karşılanmalıdır.

Ergene Platformu olarak yeni vaatler yeni sözler duymak istemiyoruz. Danıştay’ın kararlarında belirttiği gibi, etkin idari tedbirlerle kirletenlerin faaliyetlerinin derhal durdurulması gerekmektedir. Yetkililer Anayasa’nın 56. maddesiyle Çevre Yasası’nın 15. ve 30. maddesini uygulamak için neyi beklemektedirler? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı para cezası kesmekle birlikte nehri kirleten tesislerin faaliyetlerini derhal durdurmalı ve kirletenlerin yargılanması için savcılık şikâyetleri yapmalıdır.

Ergene Nehri ve havzasındaki kirlilik tüm Trakya’nın yakıcı ve can alıcı sorunudur. Çünkü sermayenin vicdansızlığı ve kar elde etmek için her şeyi yok etme vahşiliği nedeniyle Ergene Nehrine bırakılan atıkların Saros Körfezi’ne dökülmesiyle onbinlerce dönüm havza toprakları ile birlikte Ege Denizi de kirletilmektedir.

Yıldız Dağları yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile Trakya’nın yaşam kaynağıdır. Ergene bu kaynakların atardamarıdır. Yıldız dağlarındaki Ergene kaynakları işletmeye açılan maden ve taş ocakları nedeniyle tehdit altındadır. Ergene kaynakları derhal koruma altına alınmalıdır.

Bu sorun herkesten önce Trakya belediyelerinin, çiftçi ve üretici birliklerinin, ziraat odalarının, kooperatiflerin, TOBB’nin, esnaf örgütlerinin, meslek odalarının sorunudur.

Trakya’da bize yaşatılan ve insanımıza ve toprağımıza ve suyumuza kasteden vahşiliğe dur demek için yetkisi olan herkes sorumludur. Yetkilerini kullanmayanlara, yetkili ve sorumlu olduğu halde susanlara karşı sesimizi yükseltmek ve harekete geçmeleri için her tür girişimi yapmak zorundayız. Çünkü susmak bu insanlık suçuna, katliama ortak olmaktır.

Danıştay 6. Dairesi, 23.11.2005 tarihli kararında aynen ‘Ergene Nehri’ndeki kirliliğin devam ettiği sanayileşme ve şehirleşmenin yarattığı kirliliğin önlenemediği bu durumun söz konusu bölgedeki çeltik üretimini olumsuz yönde etkilediği ve olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açıktır’ demektedir.

Bu gün dünyamızda çok uluslu şirketlerin ve sermayenin karlarının daha fazla artması için doğamız ve sularımız kirletiliyor, çevre dengesi geri döndürülemeyecek iddia edilenin aksine sürdürülemeyecek şekilde tahrip ediliyor.

Doğamızı ve yaşamımızı savunmak için kirletenlerin ve göz yumanların yargılanması için mücadelemiz devam edecektir. Tüm çiftçi örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini etkin bir çaba ve dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Kirlilik çiftçinin ekmeğinin, bölge ekonomisinin ve yaşamımızın baş düşmanıdır.

Ergene Hayata Dönsün!

Ergene Nehri’ni Kirletenler Yargılansın!

Ergene Platformu