Nerden başlamam konusunda bir bilgim yok kızım. Bir sıralamada yapmak istemiyorum zaten. Kâğıdın akışına bıraktım. Takdir edersin ki kızım insan söze nasıl başlayacağını bilemiyor. Arabayı yeni kullanmaya başlayan bir araç sürücüsü gibi hissediyorum kendimi. Ama şunu açıkça söyleyebilirim ki istenilmiş ve beklenilmiş bir çocuksun sen. Bir fasulye tanesi kadar bize göründüğün günden beri, hayatın tüm zorluklarına varlığınla gülüp geçebilmeyi sayende tanıştığım ilk duygu. Teşekkürler Arsen kızım.
Tesekkür ederim kızım bana ilk baba dediğin de beni farklı dünyalara yelken açtırdığın için. Teşekkür ederim kızım bana babalığın en güzel duygularını yaşattırdığın için. Tesekkür ederim kızım bir fidanı büyütme adına senden her gün bir şey öğrendiğim için. Senle tanışalı 5 yıl oldu. Huyunu suyunu artık biliyorum. Ne ye güldüğünü ne ye ağladığını. Tek amacım var sana iyi bir baba olmak.
Sevgili Kızım,
Dünyaya geldiğin için çok şanslı olduğunu bilmeni isterim. Seni hiçbir zaman yapmak istemediğin bir şeye zorlayacak değilim. Ama bana bu kitabi niye okuyorsun niye bu müziği dinliyorsun niye resim yapıyorsun niye maç seyrediyorsun niye haber dinliyorsun dediğinde elbette verecek bir yanıtım olacak sana. Elbette ki tavsiyelerim de olacak sana. Eğer bana “daha ben 5 yaşındayım” demezsen tabi. Şimdiden seni ürkütmek gibi niyetim yok bu dünyanın sıkıntılarını yaşamın acı gerçeklerini anlatıp seni yormak istemiyorum.
Seni dışarıda en güzel kentlerin beklediğini, insanlığın boyutunu anlatan görmen gereken binlerce tarihi eser beklediğini. Okuman gereken yüzlerce kitapların seni beklediğini bilmen gerekiyor. Ama bir şeyi de bilmek gerekiyor. Tüm bunları hak etmek için emek harcamak gerektiğini. İlgi alanlarını şimdiden merak ediyorum. Örneğin; zamane çocukları gibi bilgisayarla haşır neşir olduğunu biliyorum. İleride senden çok bilgi alacağım bu teknoloji konusunda orası belli oldu. Resim konusunda çok başarılısın sanırım o özelliğini annenden aldın. Hani bende fena çizmiyorum. Benimde katkım var ha! Anaokulundaki öğretmenin Natali’de senden çok memnun el becerin konusunda. Ve en önemlisi işini yaptıktan sonra ki çöplerini hemen yok ediyormuşsun. Bak bu da çok önemli.
Şimdilik sana ne Anadolu türkülerini ne ‘Anadolu halk ozanları’nı ne de ‘Anadolu halk kahramanları’nın yaşamını anlatmak gibi niyetim yok ileride de olacağını zannetmiyorum. Ama başka insanlar başka ülkeler başka kitaplar ilgini çektiğinde hayata biraz daha kök saldığında daha güçlü olacağını bilmeni isterim. Kafan karmaşık olacak bazen isyan edeceksin. Ama isyan ettikçe taşların yerli yerine oturduğunu gördükçe kişiliğinle hayata ne kadar anlam kattığını göreceksin. Sana söyleyebileceğim en güzel dörtlük bu konuda Sevgili Ataol Behramoğlu’dan olacak kızım:
“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.”
Tamam, babam bana ”Şimdiden nasihat etmeye başladı ha!” dediğini duyar gibiyim ama bu böyle kızım.
Sen şimdi ben den bir oyun istiyorsun ama geç oldu kızım, gece uykularımızla seninle güzel bir oyun oynamaya ne dersin. Başlayalım o zaman:
Renklerimizi kendimiz seçelim. Sevgiyle bakalım onlara, düşlerimizi maviye boyayarak. Hadi eline bir fırça al kızım düşlerimizi birlikte boyayalım. Hadi annende bizi seyretsin. Hadi kızım kendine bir dünya yarat her şeyinle özgürsün elinde fırça, sevgiyle bakabileceğin renkler. Öyle bir dünya çiz ki kızım. Yarınlara umutla bakabileceğimiz kardelenlere bürünmüş temiz bir dünya, uçsuz mavilere bırakabileceğin uçan balonların, ucundan çekebileceğin uçurtma. Kızgınlığında öfkeni dindirebileceğin en güzel şeyi çizmeyi unutma…
Bu dünyada varlığını bilmek bile yeterli seni bağrımıza basmak için.
Doğum günün kutlu olsun kızım.
Seni çok seviyoruz umarım sen de bizi çok seversin.