Doğaya Açılıyoruz

Mayıs ayında Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, içinde gecelemesi de olan bir doğa ve kanyon geçişi düzenliyor. ‘1. Ulusal Dağcılık ve Doğa Yürüyüşü Şenliği’ ismi ile düzenlenen bu etkinlik 25 – 27 Mayıs 2012 tarihlerinde yapılacak.

Kulübün yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, üniversitemizin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, büyük patron olarak da Türkiye Dağcılık Federasyonu bu faaliyete destek veriyor.

Sanıyorum düzenleme esnasında bazı küçük sorunlar ortaya çıkacaktır ama yaklaşılan günlerde bunların üstesinden gelinecektir. Her haftasonu mutlaka yürüyüş yapan Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu faaliyete katılması bekleniyor. Bana sorarsanız önce yürüyüş ve konaklamaların rotasını bilmem gerekiyor. Ben genellikle kahvaltılarda ve yemek molalarında motorumla onları ziyaret edeceğim.

Kocaeli, doğa ve dağcılık bakımından neredeyse inanılmaz özelliklere sahip bir bölgedir. Her ne kadar ismi ile birlikte bir endüstri kenti diye anılsa da keşfedilmemiş o kadar güzel noktaları var ki oraları anlatmak yerine görmeyi tercih etmek gerekir. Epeyce önce Kocaeli’deki trekking parkurları üzerine bir kitap yazan İsmail Şahinbaş’ın bu alana verdiği desteği bu vesile ile bu satırlar arasından hatırlatmak istiyorum.

Herkesin garip amaçlar peşinde koştuğu bu günlerde doğa ile barışık yaşama ve onu koruma amaçlı faaliyetlerin içinde olmak zorundayız. Öte yandan onu korumak ve kalıcı halde tutabilmek için önce ev atıklarını yönetmekle işe başlamamız gereklidir. Çöp diye milyonlarca dolarlık geri dönüşümü mümkün olan kıymetli malzemeleri yeniden kullanıma kazandırabiliriz.

İçtiğimiz sütler ya karton ya da şişelerde korunmakta ve satılmaktadır. Bunların tüketilme sonrasında atıkları mutlaka biriktirilmeli geri dönüşüm kutularına iletilmelidir. Bazı bölgelerde bu geri dönüşüm kutu ve merkezlerini görmem beni mutlu ediyor. Aynı çöp kutusuna hem cam, hem karton, hem biyolojik artıklar (yemekler, meyve kabukları, çekirdekleri, muz kabukları, yumurta kabukları, pet şişeler, vb.) konulduğunu görüyorum.  Bunlar çöp diye toplandıktan sonra ayrıştırmaları nasıl yapılıyor bilmiyorum, alınırken farklı kaplara konulduklarında bunları ayırmak için enerji kullanılmayacağından daha ciddi bir tasarruf yapma şansı doğacaktır.

İnanın, en küçük bir ayrıştırmada bile cebimizden birkaç dolar çıkmaktadır. Bu işlemlerdeki maliyet artışı kullandığımız her enerjinin dış kaynaklardan karşılanmış olmasıdır. Biraz daha refah ve konfor istiyorsak doğayı koruma ve atık yönetimi konusunda daha hassas olmamız yeterli olacaktır.

Doğa ve yürüyüş derken nerden bu konular aklıma geldi bilmiyorum. Ama yürürken de tükettiklerimizi ve atıklarımızı iyi yönetmeliyiz kaygısı bu satırları yazdırmış olabilir. Yürüyün, su için, su gibi olun!