Bu yazının başlığı ilk okuyuşta ilginç gelebilir. Ama başlığı doğru okuduğunuza emin olun. Eee!!! Ne var bunda, biz zaten biliyoruz dikeni de, kargayı da diyenleriniz çıkabilir. Hemen anlatayım.
Bu başlığı ‘bakıp ta göremeyenler’ için attım. Bir bakıma ‘görüp de değer veremeyenler’ için. Değer bilmez insanlar için attım. Bir şey fazla olursa değeri bilinmez derler ya. İşte bu başlık o yüzden yazıldı.
Üzerine basıp ta geçtiğimiz dikenin çok güzel çiçekleri olur. Aynı dikenin sonbaharda enfes yemişleri yani böğürtlenleri olduğu gibi, pek çok kuşa da güvenli yuva olur. Diken işte deyip de geçtiğimiz bitki erozyon konusunda da doğaya en yardımcı olan bitkilerdendir.
Ya kargalar? Kargalar için ne söylersek azdır. Nereye gitsek karga görürüz. Uğursuz sayarız, pis görürüz. Oysa kargaların en temel görevi bitkilerin çoğalmasını sağlamaktır. Yemek için taşıdıkları fındık, ceviz, kestane gibi meyveleri taşırken düşürürler. Bu düşen tohumlardan meyve ağaçları olur. Onun dışında doğadaki tüm pislikleri yiyerek, parçalayarak yok ederler. Bir çeşit temizlikçidir.
İnsanoğlu her geçen gün hayvan ve bitkilerin varlık alanlarını daralttı. Birlikte yaşamaya mecbur olduğu yaratıkları aldattı, sırt çevirdi. İnsan doğadaki bitkiler ve hayvanlar olmadan, bu bitki ve hayvanların en temel özelliklerini yerine getiremediğinde kendi yaşam şansını zora sokar. Bu birlikteliği adil bir biçimde sağlamalı…