Çoruh Ne Yana Düşer Usta?

‘Gerçek gezgin, sadece gitmek için gidendir’ demiş bir düşünür. İyi de bu mevsim nereye gitmeliyim diyenimiz de az değildir sanırım. O zaman ‘bu güz mevsiminde nereye gitmeliyim?’ sorusuna cevap veriyorum: Çoruh Havzası’na gidin. Birkaç yıl evvel, bir güz mevsiminde Çoruh Havzası’nda kesintisiz 26 gün kalmıştım. Bir kırsal kalkınma projesi kapsamında havzanın her tarafını gezme şansım oldu. Bu seyahatim esnasında not aldığım bilgileri paylaşıyorum.

Su kaynakları ve yüksek yüksek tepeler
Çoruh Nehri’ni besleyen iki ana büyük su kaynaklarını gördüğüm gibi, yükseklere de çıkma imkânım oldu. Havzanın hem doğal değerlerini hem de kültürel değerlerini güz mevsimin ayrıcalığı ile belgeledim.

Büyülü mimari örnekleri
Bölgedeki sivil mimari örneklerinin, dinsel ve askeri mimari örnekleri ile yaraşır düzeyde olduğuna bizzat şahit oldum. Evleri, kaleleri, köprüleri, camileri ve kiliseleri sarı ile kırmızı renklerin arasında buldum.

Sarı ile kırmızının ahengi
Doruklarına kar düşmüş yükseltilerin aşağı kısmında sararmış yaprakları, çılgınca akan su kaynaklarının sesi ile belleğime yazdım. Güz mevsimi geldiğinde tüm bu görüntülere su sesi ve rüzgârın uğultusu eşlik ediyor hala bana…

Çoruh, Kaçkar’ın kız evladıdır
Güney-batı, kuzey-doğu yönünde akan Çoruh Nehri, Doğu Karadeniz Dağları’nın güneyinde derin bir vadi oluşturuyor. Nehrin ana kollarından biri olan Tortum Çayı ise, güneyden kuzeye doğru akar ve Tortum Gölü’nü geçip Yusufeli ilçe merkezinin yakınında Çoruh Nehri’ne kavuşuyor. Su Kavuşumu olarak isimlendirilen bu bölgedeki dinlenme alanında (lokantalar bölgesi) mutlaka bir mola verin. Çok farklı yerden gelen su kaynaklarının Çoruh’a karışıp birlikte aktığı gibi, yine çok farklı bölgelerden gelen insanları bir arada görmenin ayrıcalığını yaşayacaksınız. Elbette görmek için önce bakmak lazım!

Sarp ve vahşi sıradağların eteğinde ulu bir su kaynağı
Çoruh, yüksek ve sarp Doğu Karadeniz Sıradağları’nı, Kuzey Anadolu Platosu’ndan ayırıyor. Vadi boyunca yükseklik bakımından büyük farklar bulunuyor. Doğu Karadeniz Sıradağları, deniz düzeyinden neredeyse 4 bin metre yükseğe ulaşırken; vadi tabanında yükselti 500-800 metreye kadar iniyor. Öte yandan güneye doğru gidildikçe, 2 bin metre yüksekliğindeki Erzurum Platosu’na ulaşıyor. Çoruh Havzası’nda, Ardanuç ve Tortum çayları ile hızla akan Barhal akar suyunun kıvrımlarından etkileyici ırmak manzaraları görülebilir. Nispeten genç kaya katmanları arasından geçen ırmak ve çaylar jeolojik geçmişten ipuçları sunuyor. Kıvrımlar boyunca sağlam katmanlı şist ve kuvarsitler görülebilir.

Çok renklilik
Çoruh, Doğu Karadeniz Sıradağları’nın keskin zirveleri granitin yıllar içinde erozyona uğraması ile oluştu. Çoruh etrafındaki bu yaşlı katmanlar, üzerindeki fosiller, subatanlar ve mağaraların bulunduğu üst Kretaceous kireçtaşı birikintileri ile dağlık arazileri oluşturuyor. Daha sonra, erimiş kaya çıkıntıları, bloklar halinde çatlayıp yükselerek, jeolojiyi daha karmaşık hale getiriyor.

Hanedan devletler
1990’ların sonunda Gürcistan sınırı yakınındaki ilk barajın inşaatına kadar, Çoruh her yıl denize 3 milyon ton kum ve çakıl taşıdı. Nehir, vadi zemininde tarımı zenginleştiren alüvyonlu toprak setleri oluşturdu. İç kısımlar ile kıyı bölgeleri arasında iletişim bağlantıları oluşturan ırmaklar, ovalardaki büyük devletlerden bağımsız, küçük ve iyi korunan krallıkların gelişmesine neden oldu.

Doğu Karadeniz Sıradağları
Doğu Karadeniz Sıradağları’nı pek çoğumuz Kaçkar Dağı olarak biliriz. Çoruh Nehri’nin kuzeyini oluşturan Doğu Karadeniz Sıradağları birkaç zirveden oluşuyor. Batıdan doğuya doğru önce Verçenik, ardından Kaçkar, Altıparmaklar ve Bulut (Marsis) dorukları bu silsilenin yükseltileri. Çoruh, Doğu Karadeniz Sıradağları ile Karçal Dağları’nı bölüp 450 küsur kilometrenin ardından Batum’dan Karadeniz’e kavuşuyor. Doğu Karadeniz Sıradağları, eski kaynaklarda Pontus Alpleri veya Küçük Kafkaslar olarak da geçiyor.

Peki, Çoruh Havzası’nda ‘nereyi görmemizi istersiniz, ne tavsiye edersiniz’ derseniz; bu sorunuza tek cevap vereceğim: “kendinizi rüzgârın estiği veya suyun aktığı yöne bırakın, Çoruh’u çıldırmış, renkleri çıldırmış, bulutları çıldırmış bulacaksınız…”

Önemli Not: Çoruh’ta sonbahar bağımlılık yapabilir…

Metin ve fotoğraflar: İsmail Şahinbaş