Şimdi, bir başkan çıktı ve dedi ki: “Ben bisiklet yolu yapacağım.” Ne kadar kişi ilgilendi bilmem ama aradan dört ay geçmesine rağmen atılmış bir adım göremedim. Gazetelere bakıyorum, ufak haberler. Bir kahvaltıya galiba bisikletle gidilmiş, fakat mekâna girilen yerde bir trafik işareti var: ‘Bisikletle girilmez!’ Başkan da bisikleti ile buraya gelmiş. Levhayı söküp atıyor, ‘Bundan sonra buraya bisikletin girmesi serbest’ diyor.
Hatırlıyorum, Aydın’daki Menderes Bulvarı’ndan buna benzer bir olay motosiklet için vardı: ‘Motosiklet Giremez!’ Neyse ki, sonradan gelen Emniyet Müdürü bir motosiklet aşığı olduğu için kendisi motosiklet kullanarak bu yasağı delmiş idi.
Dikkatle baktığımızda, ister atanmış, isterse seçilmiş olsunlar, insanlar, geleceğin şekillenmesinde eğer biraz düşünürlerse iyi şeyler yapılabileceğini topluma hatırlatıyorlar. Bisiklet için coğrafi konumların önemli etkisi olacağını düşünüyorum. Örneğin, bizim Üniversitemizde bir hocamızın önderliğinde kampüste bisiklet hareketi başlamıştı. Fakat yüksek eğimli rampalar, yokuşlar ve sert inişler ve biraz da vitesli bisikleti kullanma alışkanlığının olmamasından dolayı bu hareket istendiği gibi bir sonuç yaratamadı.
Ama şehir merkezinde durum çok farklı olmalıdır. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, yürüyüş yolu dediğimiz bölgenin bir bölümü bisikletliler için ayrılmıştı. Hatta bisikletlerin park edebilmeleri için demirden yapılmış bisiklet parkları yerleştirilmişti. Daha sonraları bu parklar söküldü ve ne yazık ki şimdi oraya bisikletlilerin girmesi yasak.
Çalışmaların başladığını görüyoruz. Bisiklet yolları yapılacak. Orada bulunan bazı arkadaşlarımızın görüşleri önemlidir. Ama bu iş için bir de işi bilenleri bir araya getirme girişimi yapılsa daha iyi olmaz mıydı? İşin bir başka ve ilginç olan yanı, sanki bunu yalnızca bir bölgenin belediye başkanlığı yapacak gibi görünmesi? Kandıra, Gebze, Karamürsel gibi bölgelerde de bu konuda paralel gidecek çalışmalar yapılması düşünülemez mi?
Aldığımız bazı duyumlara göre, herkesin gözü şu yürüyüş yolu üzerinde yoğunlaşmış görünüyor. Oraya ilave edilecek bir yükseltme veya küçültme ile geniş bir bisiklet yolu öngörülüyormuş. Bence orası yerine, yeni yapılmakta olan Umuttepe yolu üzerine düşülmelidir. Çok yakın zamanda o bölgede binlerce konut ve iş yeri yapılacaktır. Şehirden çıkış olan Gazanfer Bilge Bulvarı’nı saymazsak (çünkü oradaki eğim bir hayli fazla) otoyol üzerinden geçen köprüden itibaren bu bölgede rahatlıkla bisiklet kullanılabilir. Henüz yeni yapılmaya başlanan yolun kenarında eğer düşünülmemişse buraya dikkatlerin çekilmesi ve bisiklet yolunun yapılması sağlanmalıdır.
Bu düşüncemiz, kuşkusuz “Efendim projede bu yok!” denilerek es geçilecektir. Çünkü atletizm pisti yapıp, tribünü sonra yapan, spor salonunu tek taraflı bir tribün yaparak seyircileri duvara kilitleyen, salon yapıp klimayı gereksiz bulan görüşler bu ülkede her zaman taraftar bulmuştur.
Asıl iş şimdi başlayacaktır. Bakınız, her fırsatta hafta sonlarında yürüyüş yapan ve bunu neredeyse bir halk hareketi haline getiren bir başkana sahibiz. Bu işleri herkesle paylaşarak yapmak çok daha verimli olacaktır. Kaynaklarımızı her zaman etkili ve planlı bir şekilde kullanmak bir vatan borcu olmalıdır. Her ne kadar motosiklet kullanan bir kişi olsak da, ikiteker için yapılacak her harekette var olduğumuzu bu yazımızla bildirmek istiyoruz.
Ama dikkatli olalım! İşe yarar projeleri kabul ederek çalışmalarımızı sürdürelim. Aksi takdirde, gelecekte ‘Yazık oldu’ denmemesi, gereksiz tartışmaların oluşmaması için biraz daha hassas davranalım. Üzülen biz değil, kuşkusuz çocuklarımız olacaktır…