Allianoi

2 bin yıllık bir sağlık yurdunda toprağın altında gizlenirken güneşle buluştu gözlerim. Yalnızlığın Bergama Müzesi’ne yaptığım yolculukla sona erdi. Sizinle paylaşmak istediğim sözcükler, öyküler var geçmiş çağların çocuklarından biriktirdiğim.

Aristites’den öğrendiğim İNSAN olanın bilime değer verdiğini, koruduğunu hayatı. Şimdilerde bir taşın suya yazılı ömrüm en büyük şakasıyla karşı karşıya. Beni Kasım 2005’de su tutmaya başlayacak olan Yortanlı Barajı’nın gölet alanının ortasında, 17 metre suyun altına uğurlamaya hazırlanıyorlar.

Mücadele ediyor sevdalım çocuklar masumiyetimi korumak istercesine… Düşünceye ve bilime inanıyorlar çünkü. Bergama’nın eski günlerinin getirdiği sözcükler yazıl caddelerinde. Her yıl farklı üniversitelerden gelen öğrenciler, öğretim görevlileri umutla, merakla, sabırla peşine düşüyorlar hınzırca örttüğüm isimlerin. Hep ilkleri yaşamadalar. Bir su damlasının resmini çizmede ustalaştılar. Bilgiyi çoğaltmanın, paylaşmanın sonsuz güvenini yaşıyorlar. Hepsinin rengi ayrı, hepsinin sesindeki gülüş bana ilk getirildiğim günü tekrar tekrar yaşatıyor. Bazen hüzünleniyorum yanlarında değilim, odam artık bensiz. Kucağımdaki istiridye kabuğu kızgın susuzlukla bitki düştü eteğimin kıvrımları arasındaki yabani yaprakların.

Dileğim; her şeye karşın yıllardır BANA gelmesini umut ve sabırla beklediğim mektupların bir an evvel adresime ulaşması. Yazın lütfen sözcükleriniz yeni öykülerin habercisi olsun.

Eski usulde bir sayfa, okunaklı ALLIANOI antik sağlık yurduna seslenen cümlelerinizi kitaplaştırsın dostlarım.

Adı ‘Allianoi’ye Mektuplar’ olsun kazanacak olan düş yolcusunu ise bir gece kazı alanında konuk edelim.

Ne dersiniz 15 Temmuz 2005 tarihine kadar ALLIANOI mektuplarını tamamlayıp aşağıdaki adreslere yollayabilir misiniz? Yazdığımız her sözcük bin yıl sonrasına armağan olarak kalacak.

Yazı: İffet Diler, Sırtçantam 6. sayı, Haziran 2005