Marmara Denizi, güneyden, yükseklerden, Poseidon’a adanmış bir tapınağın kalıntıları üzerinde yükselen, deniz fenerinden seyrediyorum ışıltılarını. Günbatımı ile bütün renkleri alıp, kaybolan güneş vedalaşıyor benimle. Pırıltılarını seriyor bir Atlas gibi denizin üstüne, güzelliğini hatırlayalım diye.
Gece nöbeti devralıyor ay, kocaman parlak yüzüyle sohbetlerimize eşlik ediyor.
Fenerin ışığı yanıyor; çağları delerek, denizin ve felsefenin üstünde gece boyunca dönüyor, sabahın ilk ışıklarına kavuşana dek.
Bir garip yolcuyum zamanda, zaman yolcusuyum, milattan önce 4 binlerde Atina’da…
Agorada bir köşede toplanmış, sohbeti koyulaştırmış insanlar. Öğrencileri ve dostlarınca can kulağı ile dinlenen, söylemleriyle yüzyılları delip gelen bir düşünür. Saçı, kıyafetleri özensiz. Kollarını savurarak yürüyen, kendinden emin ve şakacı bir filozof.
Sohbetleri, soru-cevap üstüne kurulu. Bilerek ve isteyerek hedefine ilerleyen sohbetleri yorucu, bir o kadar ilgi çekici. Annesi, ebe olarak nasıl ki insanları bedenen doğurtmuş; kendisi de insanlardan doğru fikirlerin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor kendince.
Platon, Aristo ve daha niceleri izini sürmüşler günümüze kadar. Yöneticiler, gençleri yozlaştırdığını düşünerek ölüme mahkûm etmişler bedenini. Kendi seçimi olmuş ‘baldıran zehri’, ailesi, dostları ve öğrencilerinin isyanına rağmen ‘haksız’ infaza direnmemiş. Ölümünün dahi ders olacağını ‘haklı yere mi öldürülseydim’ diyerek deklare etmiş.
Daha yaşanır bir dünya için üretenlere, doğadaki her canlıya saygı duyup, sevenlere selamı var…
Henüz yeni tanışıp, saatler içinde kaynaşan,
Yemeğini beraber pişirip paylaşan,
Kuşların cıvıltısında, şarkıların melodisinde
Dostlukları, katıksız sevgiyle paylaşan bizlere de tabi ki…
Uzak, çok uzak gemilere karanlıkta ışığıyla
Sisler altında yön veren çığlığıyla
Deniz feneri gibi…
“Tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimdir”, “Ben bir dünya vatandaşıyım” diyen ve bilene ve anlamak isteyene sayısız pencereler açan, ışık, gölge ve ses olan düşünüre bizden de selam olsun…
Bir tepeden, özgür martıları uçarken izlemek ve denizin ışıltısıyla gözleri yıkayıp, yeni güne uyanmak mutluluğu herkes için dileğim olsun…
Metin: Deniz Can
01.07.2015