Neden aklı başında, sağlıklı, gücü ve kuvveti yerinde bir insan hayatının sorumluluğunu eline almaz? Neden işler yolunda gitmeyince, birçoğumuz durup düşünmeyi ve hatalarımızı kabullenmeyi reddedip, hemen suçlayacak birilerini ararız?
Hatalarımız ve istenmeyen sonuçlar için mazeretler bulmak başarısızlığın en büyük nedenlerindendir. Birçok kişi bir mazeret seçtikten sonra onunla yapışık ikiz gibi dolaşmaya ve hayatını yaşamaya başlar.
Maalesef, bazı yalanlar tekrar ede ede bizim doğrularımız haline geliyor ve aksi yöndeki düşüncelere şiddetle karşı çıkıyoruz… Hayat yalanlarla adeta iç içe geçiyor.
Arkasına sığındığımız mazeretler de bu yalanlardır. Mazeretler, çoğunlukla yaşadıklarımızı çarpıtarak sorumluluğu üzerimizden atmak ya da kendimizi aklamak için uydurulan kılıflardır. Yalanlar gerçeği ve bizi yok eder. Yalan söylediğimiz de kendimize olan saygı ve güvenimizi yitiririz. İçimizde gizlediğimiz gerçek, sürekli bizi rahatsız eder. Bazı yalanlar bir çıkar sağlamak veya birilerini korumak için söylenir.
Bazı yalanları ise içimizdeki bencil duyguyu ortaya çıkarmamak ve bastırmak için söyleriz. En büyük yalanlar kendimize söylediğimiz yalanlardır. Unutmayın gerçek kaçınılmazdır!
Metin: Gönül Melisa Köylüoğlu
29.06.2011