Rüzgâr gibi geçen; fırtınalı gençlik yılları, aşklar, şatafat, gösteriş değil. Rüzgâr gibi geçen; 70 yıllık zamana, yaylaya göç, yayla, yayladan göç ve kış hazırlıkları ile geçen, toplamda 30 km’lik bir alanda ki bir ömür…
Belki, yaşanan dünyadan bihaber mutlu geçen bir ömürdü onun kisi! Belki çocuklarının çocuklarını yani torunlarını görebilmenin gururunu taşıyordu. Belki de ‘bu da ömür mü?’ Diyebildi… Bilemiyoruz… Soramadım…
O’nu, ellerini arkaya bağlamış giderken gördüm. Arkaya ellerini bağlayıp yanımdan geçerken yüzünü bir parça görebildim. Kaçırdı gözlerini benden. Bu Çoruh toprağından gelip geçmiş, elleri öpülesi, binlerce, yüz binlerce Anadolu’nun cefakâr kadınıydı. Sadece onu bilebildim…
Yazı ve fotoğraf: İsmail Şahinbaş