Yeşil Umut; Obama

Ve Amerika dünyada değişim zamanı geldiği için Barack Hussein Obama’yı 60 milyon küsur oyla başkan seçti… Ve Amerika’dan esen değişim rüzgârları, dünya için bir umut artık…

“ Evet başarabiliriz! Evet, başarabiliriz.”

Bu sözler; Amerika’nın yani dünyanın tek süper gücünün yeni başkanına ait zafer konuşmasının ilk sözleri. Küresel finans krizi bir yana dursun, dünyayı tehdit eden küresel ısınmanın da en büyük suçlusu Amerika. Dönüşü olmayan iklim noktasının çok yakınındayız artık, iki derece artacak bir sıcaklığın mavi gezegenimizi ateşe çevirecek eşikte beklerken, çevreci vaatlerle seçilen bir başkanın Amerika’nın yeni başkanı olması tüm dünya için bir umut. Çevreci başkan, küresel ısınmada dünyadaki birkaç dev şirketi karşısına almayı başarabilirse, kaybedilen yıllar geri alınabilir umudundayız.

Amerika liderlik etmese küresel ısınmaya karşı mücadele mümkün değil. Çünkü en büyük kirletici bizzat Amerika’da. Bush’un ayak dirediği için uluslararası çapta anlaşmalar sağlanabilmiş değil hala. Peki, nedir tüm dünyayı umutlandıran Obama’nın seçim vaatleri?

Kampanya sırasında çevre için vaat ettikleri arasında; 2050 yılına kadar, karbondioksit ve diğer sera gazı etkisi yapan gazların salımı 1990’daki düzeyine göre zorunlu olarak % 80 azaltılacak olması en başta bulunuyor. Bunun dışında, bioyakıt, rüzgâr ve güneş enerjisi, şarj edilebilir hibrid arabalar, temiz kömür teknolojisi ve diğer iklim dostu önlemler için çaba ve para harcamayı vaat etmesi de çevre için önemli vaatleri arasında bulunuyor. Alaska’da petrol aranmasına izin vermeyecek olması, 2025’te enerjinin % 25’i rüzgâr, güneş ve bioyakıttan üretilecek vaadinin olması da başlı başına değişimin işaretleri. Tüm bu vaatlerin sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ancak tüm dünyayı başlı başına umuda sevk eden etkenler arasında, Bush gibi bir liderin dünyanın süper gücünün artık başında olmaması da var.

Obama, yaşanılabilir bir dünya için son şansımız maalesef. Küçük bir takım adımlar atsa bile, dünya çapında büyük destekler bulacaktır yeni başkan. Amerikan halkı, barış ve yaşanılabilir bir dünya için seçimini yaptı. Değişim, liderlerin ten renginde değil, seçim vaatlerinde ve duruşlarında aranmalı. Birde kimin oy verdiği, ya da kimlerin vermediği düşünülürse umudun olduğu pak açık ortada. Amerika tercihini yaptı; sınırsız, sınıfsız ve yaşanılabilir bir dünya…

Barack Hussein Obama, dünyanın yeni halini temsil ediyor. Hep birlikte başarabiliriz…