Yenikapı’nın Eski Gemileri Rahmi M. Koç Müzesi’ne Demir Attı

Yenikapı’da 2004 yılında başlayan Marmaray ve Metro Projeleri inşaat alanında ortaya çıkan, son yılların en dikkat çekici arkeolojik verileri olarak kabul edilen Theodosius Limanı kalıntılarının fotoğraflarının yer aldığı ‘Yenikapı’nın Eski Gemileri’ Sergisi 16 Eylül’e kadar Rahmi M. Koç Müzesi’nde görülebilir…

Varlığı Bizans kaynaklarından bilinen ancak konumu ve gerçek büyüklüğü tartışmalı olan Theodosius Limanı kalıntılarının su yüzüne çıktığı ilk anlarda kazı çalışmalarında yer alan arkeologların deklanşöründen karelerin yer aldığı ‘Yenikapı’nın Eski Gemileri’ sergisi, bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.

Metro ve Marmaray kazı çalışmaları kapsamında Yenikapı’da ortaya çıkan Theodosius Limanı kalıntıları bu çalışmayı yürüten İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı’na bağlı Yenikapı Batıkları Projesi ekibi tarafından fotoğraflandı. Ekibin çektiği fotoğraflardan oluşan ‘Yenikapı’nın Eski Gemileri’ adlı sergi 20 Nisan – 16 Eylül tarihleri arasında Rahmi Koç Müzesi’nde görülebiliyor.

Kalıntıların gün yüzüne çıktığı ilk dakikalar fotoğraflandı…

Kazılar sırasında ortaya çıkan günümüzden yaklaşık 1000 – 1500 yıl öncesine ait kalıntıların gün yüzüne çıktığı ilk dakikalarda çekilen fotoğraflarından oluşan sergide; İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri arşivinden seçilen toplam 31 adet fotoğraf, 12 batığının bire bir ölçekli foto – mozaik çıktısı ve biri 3 boyutlu olmak üzere toplam 4 adet liman ve batık illüstrasyonu yer alıyor.

İstanbul Üniversitesi Yenikapı Batıkları Projesi ekibinin başkanlığını da yürüten Doç Dr. Ufuk Kocabaş, serginin, proje ekibinde yer alan arkeolog ve restoratör tarafından çekilen fotoğraflarla gerçekleştirilmesinin bu kazı alanı hakkında yapılan çalışmalar arasında bir ilk olduğunun altını çizdi.

Kocabaş, “Halen devam eden kazılar bölgenin pek çok açıdan benzersiz bir fenomen niteliğinde olduğunu göstermeye devam ediyor. Marmara Denizi’nin henüz göl halinde, deniz seviyesinin ise 85 metre aşağıda olduğu tarih öncesi dönemden, su seviyesinin yükselmesiyle alanın liman olarak kullanıldığı Bizans Dönemi’ne, hatta alüvyal birikinti ile dolan liman bölgesinin Osmanlı döneminde verimli tarım arazisine dönüştüğü halini yaklaşık 35 bin arkeolojik eser eşliğinde görmek her bilim insanının rüyası olsa gerek” dedi.