Yaşayan Bir Dünya İçin Tek Yapmamız Gereken Harekete Geçmek!

yasayan-2

Dünyadaki kaynak tüketimi karşısında doğal varlıkların güncel durumunu ortaya koymak üzere WWF’in iki yılda bir yayınladığı son Yaşayan Gezegen Raporu’na (2014) göre biyolojik çeşitlilikte bugüne kadar kaydedilen en büyük düşüş yaşanıyor.

Tüm dünyada lansmanı bugün yapılan rapor, insanlığın doğadan talebini ölçümleyen Ekolojik Ayak İzi’nin tırmanmaya devam ettiğini gösteriyor. Buna karşılık, dünyadaki canlı türleri, popülâsyonları ve bunların doğal yaşam alanlarını içeren biyoçeşitliliğin son 40 yılda küresel ölçekte yarı yarıya azaldığını ortaya koyuyor. WWF’in Tek Dünya Yaklaşımı, gezegenimizin sınırlarını aşmadan herkes için gıda, su ve enerji güvenliği sağlamanın mümkün olduğunu savunuyor. Tek yapılması gereken şey harekete geçmek!

Londra Zooloji Derneği ve Küresel Ayak İzi Ağı işbirliğiyle WWF tarafından hazırlanan Yaşayan Gezegen Raporu 1970 – 2010 arasında, doğanın yenilenebilir kaynak kapasitesindeki ve insanlığın bu kaynaklara olan talebindeki değişimi hesaplıyor. Bu yılki Rapor, biyolojik çeşitliliğin bu süre zarfında yüzde 52 oranında azaldığını ortaya koyarken, bu azalmanın doğal yaşam alanlarının (habitatların) yok olmasından ve bozulmasından ileri geldiğini gösteriyor. İnsanlığın doğal kaynaklara yönelik talebinin büyüklüğünü ifade eden Ekolojik Ayak İzi konusunda yapılan hesaplamalar ise, mevcut yaşam tarzımız ve tüketim alışkanlıklarımıza göre 1,5 gezegene ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.

Toplam 2,5 milyar insanın yaşadığı 200 nehir havzasında en az bir ay su kıtlığı yaşandığına ve yaklaşık bir milyar insanın açlık sınırında olduğuna dikkat çeken rapor, ormanların tarım alanlarına tarım alanlarınınsa yerleşim alanlarına dönüştürülmesi gibi arazi kullanım değişiklikleriyle birlikte iklim değişikliğinin getirdiği kuraklık, sel gibi sonuçların biyolojik çeşitlilik ve gıda sıkıntısına etkilerini de irdeliyor.

WWF International Genel Müdürü Marco Lambertini “Dünya üzerinde yaşamın var olmasını sağlayan sistemlerin önemli bir parçası olan biyolojik çeşitlilik aynı zamanda insan olarak yaptıklarımızın evrendeki tek evimiz olan Dünya’mıza etkisinin göstergesidir. Bu yılki Yaşayan Gezegen Raporu açık bir şekilde bu konuda artık kayıtsızlığa yer olmadığını gösteriyor. Sürdürülebilir bir şekilde gelişmek ve insanın doğayla uyum içinde yaşadığı bir geleceği yaratmak için hâlâ şansımız varken fırsatları doğru değerlendirmemiz çok önemli. Önümüzdeki yıllarda, 9.5 milyardan fazla insana sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için dünya genelinde tüm sektörlerde acilen cesur adımların atılmasına ihtiyacımız var” dedi.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak da “2014 yılı Yaşayan Gezegen Raporu, dünyada yaşamın devamlılığını sağlayan doğal sistemlerimizin ve kaynaklarımızın hiç olmadığı kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor. Oysaki toplumların ve ekonomilerin gelişmesi dünyanın sağlıklı bir şekilde işlemesine bağlıdır. 152 ülkenin Ekolojik Ayak İzi’nin incelendiği Raporda, Türkiye 63. sırada yer alıyor. Ortalama bir Türkiye vatandaşı 1,5 gezegene eşdeğer doğal kaynak kullanıyor. Ekolojik Ayak İzi’mizi azaltmak için dünya genelinde düşük karbon ekonomisine geçişe katkıda bulunmalı ve fosil yakıt yatırımlarından vazgeçmeliyiz. Çünkü, ekolojik ayak izinin en büyük bileşeni karbon. WWF’in önerdiği Tek Dünya Yaklaşımı, doğal sermayemizi daha iyi korumak, daha verimli üretmek ve daha akılcı tüketmek için gerekli stratejilerin geliştirilmesinde bir rehber niteliğindedir. Bu olumsuz gidişatı tersine çevirecek çözümler yok değil; artık yapmamız gereken harekete geçmek” dedi.