Yarım Yüz Yıllık Deneyimle Batı Karadeniz Havzası

1970’lerde Safranbolu ile başlayan koruma hareketi, 80’lerde sekteye uğrasa da, 90’larda yeniden alevlenmiş ve çevresindeki kentleri de kapsayan bir koruma bilinci oluşmaya başlamıştı.

Gelişen dünya teknolojileri ve yeni bakış açıları, havzanın ve kentlerin ihtiyaçlarının değişmesi, göç, tarımsal faaliyetlerde azalma, ekonomik dengelerin değişmesi gibi pek çok etkenden dolayı Taraklı’dan başlayan aks üzerindeki Göynük, Mudurnu ve Safranbolu’ya bütüncül bakılarak yeni bir sürecin başlatılması kararı alındı. Yarım yüz yıllık ÇEKÜL deneyimiyle Batı Karadeniz Havzası’na yeniden bakıldı.

ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen önderliğindeki ÇEKÜL ekibi, TKB Genel Sekreteri Sezer Cihan ile birlikte Batı Karadeniz aksındaki bu dört kentte incelemelerde bulundu; yerel yöneticilerle bir araya gelerek ihtiyaçlarını, sorunlarını dinledi. ÇEKÜL uzmanları tarafından yeni yaklaşımlarla hazırlanacak çözüm önerileri kentlerle paylaşılacak.

Yarım yüzyılın eşik noktaları

21 yıldır faaliyet gösteren ÇEKÜL Vakfı kurucuları, bugün savundukları kavramları 70’li yıllarda oluşturmaya başlamıştı. ‘İpek Yolu Kültür Yolu’, ‘havza ölçeği’, ‘kale – çarşı – mahalle üçlemesi’,’yapı – kültür – insan envanteri’ vurguları da ilk kez bu havzada yapıldı. ÇEKÜL’ün yarım yüz yıl öncesinden başlayan ileri hedeflerinin ilk söylem alanı olan Taraklı, Göynük, Mudurnu, Safranbolu’da yapılan inceleme, koruma tarihinin eşik noktalarının değerlendirilmesi ve yeni hedefler belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildi. Gidilen her kentte önce belediye başkanlarının sunumları izlendi, ardından yerinde incelemeler yapıldı.

Taraklı

Taraklı, İstanbul’a yakın olması nedeniyle gezgin, fotoğrafçı ve belgeselcilerin dikkatini çeken kentler arasında yerini aldı. Tabii bu dikkat çekme sürecinin ardında, uzun yıllardır devam eden koruma hareketinin etkisi var. Yıkılmak üzere olan ve terk edilmiş konaklar restore edildi ve yeniden işlevlendirildi. Eski çarşı dokusu aslına uygun korundu; yolları, ışıklandırmaları, altyapısı düzenlendi. Dokuya uymayan yeni binaların cepheleri dokuya uyumlu hale getirildi. Az kaynak ve personelle, Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman’ın özverili çabalarıyla bugün herkesin bildiği, doğa ve kültür turizminin canlandığı bir Taraklı ortaya çıktı; görünür olmaya başladı. 120 tescilli eviyle sokak doksunu koruyan Taraklı’da restorasyonlar, meydan düzenlemeleri kentsel sit alanında devam ediyor.

2000’lerin başlarında ‘kent atölyeleri’nin hâlâ yaşayan örneklerinden biri Taraklı’da kurulmuştu. Yerel usta ve kaynaklarla sivil mimari örneklerinin korunabileceği öngörüsüyle hayata geçirilen proje kapsamında kurulan Taraklı Kent Atölyesi, yetiştirdiği ustalarla önce kendi konaklarını ayağa kaldırdı, sonra Göynük ve Mudurnu’da yapılan restorasyonlara destek verir hale geldi; kentten, havzaya yayılan bir bilincin öncüsü oldu. Üniversitenin restorasyon bölümünün açılmasını teşvik etti. Diğer kentlerde atölyeler kurulmasının önünü açtı.

Göynük

110 tescilli konutu, içinden geçen deresi, kentin girişindeki seyir terası ve tepedeki tarihi Zafer Kulesi, Akşemsettin Cami ve türbesiyle Göynük, gelecek kuşaklara tarihi dokusunu koruyarak bırakmayı hedef almış bir kent. Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan ve Kaymakam Haluk Çakmak, kentteki çalışmaları işbirliği içinde yürütüyor. Teknik personel sıkıntısı, diğer kurumlarla yaşanan sorunlar zaman zaman gündeme gelse de kısıtlı imkânlarla restorasyonların aksamadan devam etmesine, yeni kentleşmenin baskısından kurtulmak için yöntemler geliştirmeye ve uzlaşma sağlamaya devam ediliyor. ÇEKÜL’ün tespit ve önerileriyle kentteki ana aksların, mahalle ve çarşı ile bağlantılarının kurulması, derenin iyileştirilmesi sırasında yaşanan sorunların giderilmesi sağlanacak.

Mudurnu

Konakları ayakta tutmak kadar, yaşam kültürünün devamını sağlamak, somut olmayan kültürel miras öğelerinin envanterini yapmak, kent belleğini diri tutmak da bir o kadar önemli. Mudurnu da bunu başarma yolunda tüm sıkıntılara rağmen mücadele veren kentlerden. Hareketli çarşısı ve esnafı kentin görünen ve gülümseyen yüzünü yansıtırken, siyah – beyaz resimlerin duvarlarını süslediği, Pertev Nail Boratav ve kentte kaymakamlık yapmış babası Abdurrahman Naili Bey’in hatıralarının yer aldığı eski konak, büyük uğraşlar sonucunda Kent Müzesi olarak tespit edilen yapıda devam eden çalışmalar, Taraklı ve Göynük’te olduğu gibi içinden geçen deresi ve üzerindeki köprüler, meydan ve meydan olmaya aday kesişme noktalarıyla, küçük olmasına rağmen yaşamın aktığı, hareketli bir kent Mudurnu. Belediye Başkanı Mehmet İnegöl ve genç ekibi kentin dinamiklerini harekete geçirmek, Batı Karadeniz Havzası’ndaki İpek Yolu’nun önde gelen kentlerinden olmak için var güçleriyle emek veriyor. Ortak sorunlardan olan maddi kaynak sıkıntısı, Mudurnu’nun da çıkmazlarından biri.

Safranbolu

İşte koruma serüveninin başladığı, Metin Sözen’in ‘korumanın başkenti’ dediği Safranbolu… Yine Metin Sözen’in söylemiyle ‘yoğun ve yorgun’ geçen yılların izlerini taşıyan Safranbolu… UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi, bütün gözler Safranbolu’ya çevrildi, yerli ve yabancı ziyaretçileri hızla arttı, konaklar restore edilerek otellere dönüşmeye başladı, eski çarşısı özellikle yaz aylarında günübirlik turlarla gelen ziyaretçilerle dolup taşmaya başladı… Safranbolu’nun seçilmiş ve atanmış yöneticileri yıllardır omuzlarındaki bu ağır sorumluluk duygusuyla kentin girdiği süreci, dengeleri koruyarak takip etmeye çalıştı; kimi zaman popülist yaklaşımlara yenik düştü, kimi zaman direnç gösterdi. Coğrafyasında üretilen kavramlarla başka tarihi kentler, hızla yol aldı.

Ancak Safranbolu’nun geçirdiği dönemleri irdeleme ve geleceğe hazırlık yapma vakti geldi. Safranbolu’nun doğal değerleriyle bütünleşmesi için üretilen yeni projeler değerlendirildi. Tarihi İskalyon binasının restorasyon çalışması başlatıldı. Safranbolu Belediyesi eski başkanı Kızıltan Ulukavak evi, tarihi hamam incelendi.

Osmanlı’nın son dönem sivil mimarlık eserlerinin ayakta kalması için koruma mücadelesini sürdüren Batı Karadeniz Havzası kentlerinden Taraklı, Göynük, Mudurnu ve Safranbolu’nun gelişen koruma hareketi sürecine dâhil olmaları ve yeni gelecek kurgularının planlanması için toplantılar sonucu çıkan kararlar tüm kesimlerle paylaşılacak.