‘Yapıların Diliyle İstanbul’ eğitimi, İstanbul’un öyküsünü İstanbul’un simge yapılarından genç kuşaklara aktarmayı hedefliyor. Eğitim kapsamında, Sultanahmet Meydanı, Ayasofya, Rüstempaşa Camisi, Şehzade Camisi, Kılıç Ali Paşa Camisi, Kadırga’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Nuruosmaniye Camisi, Tophane Çeşmesi ve Galata Köprüsü’nün mimari özellikleri incelendi; kent farklı yönleriyle yeniden keşfedildi.
‘Yapılar, detaylarından kent içindeki konumlarına kadar, içinde bulundukları kültürü bütüncül olarak yansıtır. Mimarlık mirasının korunması, birbiriyle örtüşen farklı katmanları içerir. Kültürler arasında, yapılar aracılığıyla gerçekleşen etkileşimler, zengin ve özgün sonuçlar doğurur. Kent, sürekli bir dönüşüm ve gelişim içindedir. Yeni yapılaşma tarihsel dokuya saygı ile yaklaşmalıdır,’ ana fikirleri, ‘Yapıların Diliyle İstanbul’ eğitiminin temelini oluşturuyor.
Eğitimin son günü, ÇEKÜL Evi’nde buluşan öğrenciler, Osmanlı mimarlarından, Cumhuriyet dönemi mimarlarına kadar olan süreci, yapılardaki değişimi verilen örnekler üzerinden tartıştı ve ardındansertifikalarını aldı.