Victoria’s Secret ve La Senza iç çamaşırı markalarının sahibi olan Limited Brands, kamuoyu baskısına dayanamayarak, tüm zararlı kimyasalları 2020 yılına kadar tedarik zinciri ve ürünlerinden çıkarma sözü verdi.
Limited Brands, ünlü Japon markası Uniqlo ve İtalyan Benetton’dan gelen sözlerle birlikte, 2013 yılının üçüncü haftasında Greenpeace’nin çağrısına kulak veren üçüncü marka oluyor. Limited Brands an itibariyle 2011 yılının Temmuz ayında başlatılan Detoks kampanyasına katılan markalar arasında 14. sırada bulunuyor.
Kirli çamaşırlar ortaya çıktı
Geçtiğimiz haftalar boyunca eylemciler, Detoks kampanyasına katılan yüz binlerce insan, Victoria’s Secret’a tüketicilerinin giymekten gurur duracağı ürünler üretmesi için baskı yapıyor.
Geçtiğimiz sene Greenpeace’in yürüttüğü bir inceleme, Victoria’s Secret’a ait bir üründe hormon aksatıcı etkiye sahip ftalatlar bulunduğunu ortaya çıkardı. Aynı ftalat seviyesi bir oyuncakta bulunsaydı, ürünün satışı Avrupa Birliği’nde yasaklanırdı.
Limited Brands, Detoks sözü vererek ilk önemli adımı bugün atmış bulunuyor. Verilen söz, hem ftalatların hem de perflorine kimyasal maddelerin (başka bir hormon aksatıcı özellikli zararlı kimyasal grubu) kullanımına 2020’den önce son verilmesi anlamına geliyor.
2013 yılı, aynı zamanda markanın küresel tedarik zincirinin % 80’inin kirlilik verisini kamuoyuna açıklama yılı olacak. Bu sayede sektörde filizlenen şeffaflık devrimi Detoks kampanyasıyla hız kazanarak, üretim tesislerinin yakınında yaşayan halkın, yerel su rezervlerine karışan maddeler ile ilgili bilgi sahibi olma hakkı korunmuş olacak.
Zehir Bağımlılığına Son
Duyarlı tüketicilerin, eylemcilerin ve modacıların desteği sayesinde, 2013 yılı tekstil endüstrisinin zehirli kimyasallara olan bağımlılığının sona erdiği yıl olacak gibi görünüyor.
Victoria’s Secret gibi markaları bekleyen bir sonraki adım, verdikleri sözleri hayata geçirmek.
Calvin Klein, GAP ve G Star Raw gibi sorunu görmezden gelip, harekete geçmemiş olan markalar, ya bir an önce modayı detox’lamak için kolları sıvamalı, ya da kendilerinden bir adım önde olan markalara karşı yenilgiye uğramayı kabul etmeli.