Umutlarımız Suya Düşmedi!

İki yıldır süren kampanyalar, onca tartışmalar, yüz binlerce destekçinin attığı imzalar, onbinlerce dilekçe, faks ve telefonların ardından önümüzdeki dört yılın balıkçılık kurallarını belirleyecek olan suürünleri tebliği sonunda yayınlandı. Üstelik beklenen olumlu değişikliklerle beraber! Katılan, destekleyen, umut eden ve bu kararlara ön ayak olan herkese balıklar adına teşekkürler!

Geçen yıl orfoz, lagos ve lüfer için doğan umutlar bu yıl da kalkan, levrek ve sinagrit için doğdu. Evet, henüz üreme çağına gelmemiş yavru balıkların avlanmasını durdurmak balıkları hemen kurtarmasa da, sürdürülebilir ve sorumlu balıkçılık yolunda çok önemli bir adım. Kalkan için avlanma boyu 40 cm’den 45 cm’ye, levrek için 18 cm’den 25 cm’ye, sinagrit için ise 20’den 35 cm’ye çıkarıldı; iki yıl önce yayınladığımız balık boyları cetvelimiz artık yasal gerçekliğe dönüşüyor!

Hatırlayalım; ‘Seninki kaç santim?’ diyerek başlattığımız kampanyamızda sizlerin destekleri ile beraber yaratılan kamuoyu, diğer STK’lar ve kıyı balıkçıları ile yürütülen birliktelikler, paylaşımlar bugüne dek tartışılmayan, yalnızca bir sektörün içinde kalan konuları gündeme taşıdı.

Yavru balıklar ile kıyı balıkçısının da umudu arttı. Elinde cetveli ile balık pazarında dolaşan tüketicinin ilgisi, yasa dışı avcılığa karşı mücadele etmek isteyen balıkçının desteği, bilgi birikimini esirgemeyen biliminsanlarının katkıları, birebir katılımları ve artık ‘santim santim’ ilerlemenin yetmeyeceğini gören yöneticilerin kararlılığı ile sürdürülebilir balıkçılık ve denizlerimizin korunması adına adım adım ilerlendi. Elbette daha yapılacak çok şey, atılacak çok adım var!

Greenpeace olarak kampanyamızın bu yılki aşamalarında hazırladığımız ‘Balıkçılık yol ayrımında’ raporumuz ile yeni tebliğ ve devamından beklentilerimizi, balıkçılığın ve denizlerimizin geldiği durumu anlatmış, Bakan Mehdi Eker’e ellerimizle teslim etmiştik. Aynı zamanda sizlerin Bakan’a bu kararların altına imza atması için gönderdiği binlerce kalem ve mesajı da sözlü olarak iletmiş, bu ülkede yüz binlerce insanın denizlerine sahip çıkma talebinde bulunduğunu defalarca hatırlatmıştık. Sonunda da hepimizin sesinin duyulduğunu görmekten mutluluk duyduk!

Yeni tebliğdeki önemli değişiklikler arasında yine bolca tartışılan gırgır avcılığına getirilen derinlik sınırı oldu. 18 m derinlik sınırı 24 m’ye çıkarıldı. Her ne kadar bu derinliğin kıyılardaki balık stoklarını aşırı avcılıktan tamamen korumak için yeterli olmadığını ve 50 m derinlik sınırına geçilene dek beklenen etkiyi yapmayacağını bilmekle beraber, bu adımın ileriye dönük olumlu bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. Nitekim Bakanlık tarafından yapılan açıklama 50 m derinlik sınırına aşamalı olarak geçileceği yönünde. Biz de bu sürecin kısa vadede gerçekleşeceği inancındayız.

İstanbul Adaları civarında oluşturulan gırgır ve çevirme ağlarına yönelik yasaklama da tebliğin en önemli adımlarından biri oldu. Son derece hassas bir ekosisteme sahip olan Marmara Denizi’nin ve İstanbul’un incileri Adalar Bölgesi civarının bir anlamda endüstriyel avcılığa kapatılması sonunda bu değerli alanın korunması adına geç ama çok olumlu bir girişim.

Yakın geçmişe kadar balık türlerinin dışında sualtı habitatları ile de çok önemli bir deniz yaşamına sahip adaların tam anlamıyla koruma altına alınması en büyük dileğimiz. Elbette benzer kararların başka önemli deniz alanları için de alınması da beklentilerimiz arasında. Kampanyamızın asıl hedefi olan tüm kıyılarımız boyunca tam koruma altında bir deniz rezervleri ağının oluşturulmasını bundan sonra atılacak en önemli adım olarak talep etmeye devam edeceğiz.

Söz konusu kararlar içinde, eleştireceğimiz bir önemli konu, ton balıklarının sezon boyunca 6 mil dışında avlanmasına izin verilmesi. Bu konuda Greenpeace olarak tüm dünyada yürüttüğümüz kampanyalar ile beraber ton balığı türlerinin tükenme riskini artıran her kararın karşısında olduğumuzu hatırlatalım.

Bu adımların her biri tek başına ayrı bir önem taşırken ve pek çok anlamda bu yürütülen kampanyalar ve bunlara inanan balıkçılar adına büyük bir başarı elde edilmişken, asıl başarı bu kararların uygulanması olacaktır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan söz konusu kararların anlamlı ve verimli sonuçlar verebilmesi için uygulama ve denetimleri çok sıkı tutmasını bekliyoruz. Bundan sonra balıkçısından tüketicisine, yöneticisinden sivil toplum kuruluşlarına herkesin olumlu adımların devamı ve uygulanması için bu kararlara sahip çıkacağından eminiz!

Greenpeace