Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu 29 Ekim 1923’tür. Kuruluşa giden yolun ilk temeli, Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarının, 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a ayak basmaları ile atılmıştır.
Samsun’da başlayan hareketi; Erzurum ve Sivas kongreleri, Amasya genelgesi ve 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan Millet Meclis’i takip etmiştir. Kuvvai Milliye hareketi ve Kurtuluş Savaşı ile de Cumhuriyet’e ulaşılmıştır.
İşte tüm bu hareketin altında 1915 yılında kazanılan Çanakkale Savaşı’nın manevi ruhu yatmaktadır. Dünyanın, o dönem için en güçlü ordusuna, her alanda yetersiz olunmasına karşı verilen mücadele neticesinde kazanılan zaferin gururu yeni bir ülkenin doğmasına sebep olmuştur.
‘Çanakkale Geçilmez’
‘Çanakkale geçilmez’ söylemi ruhumuzu okşayan, gurur veren, bizleri motive eden bir söylem. Çanakkale Savaşı’ndan bugüne kadar 96 yıl geçti. Ağzımızda aynı söylem ile yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, 2023 yılında, kuruluşunun 100. yılını kutlayacak. 2023 için bir muhasebe yapmamız gerekiyor şimdiden. Eğitimde, sağlıkta, bilimde, teknolojide, halkımızın yaşam standardında dünyanın neresindeyiz?
Dünyanın en güçlü ordusunu, Çanakkale Boğazı’na döken neslin torunları, bugün dünya üzerinde yaşayan medeniyete ne kadar katkı yaptık?
Dünya çapında ne üretiyoruz?
Bu sorulara cevap vermemiz gerekiyor. 2023 vizyonuna bunları koyup muhasebe yapmalıyız. Çanakkale, boğazdan geçilmedi ama emperyalizmin kirli eli uçak ile her gün havalimanlarımıza inişler yapıyor. Üretmiyor, tüketiyoruz. Eylem yapmıyor, söylemdeyiz…