Tüketici Kanunu İhtiyaçlara Yanıt Verecek mi?

Tüketici Örgütleri Federasyonu Genel Başkanı Fuat Engin, 4 yıldır çıkarılması beklenen Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da değişiklikler içeren tasarı taslağı başta tüketici örgütleri olmak üzere konunun taraflarının görüş ve önerileri alınmadan kamuoyuna açıklandığına, içeriği itibariyle de ihtiyaçlara tam olarak yanıt verme konusunda kuşkular olduğuna dikkat çekiyor.

Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından 4 yıldır çıkarılması beklenen Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da değişiklikler içeren tasarı taslağı başta tüketici örgütleri olmak üzere konunun taraflarının görüş ve önerileri alınmadan kamuoyuna açıklandığını içeriği itibariyle de ihtiyaçlara tam olarak yanıt verme konusunda kuşkular olduğunu ifade eden Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF) genel başkanı Fuat Engin’in açıklaması şöyle:

Basına ve Kamuoyuna;

06.08.2012 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından 4 yıldır çıkarılması beklenen Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da değişiklikler içeren tasarı taslağı başta tüketici örgütleri olmak üzere konunun taraflarının görüş ve önerileri alınmadan kamuoyuna açıklanmıştır. Bu durum anlaşılır gibi değildir.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda görüşüldükten sonra kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerinin alınacağının belirtilmesi de hiç de şık olmayan, tüketicileri yok sayan, ‘dostlar alışverişte görsün’ yaklaşımıdır. Adil, gerçekçi ve objektif bir yaklaşım değildir.

Tüketici örgütleri konuyla ilgili görüşlerini geçmişte olduğu gibi bu tasarı taslağına de yansıtma olanağı bulamamıştır. Kamu otoritesi bu yaklaşımıyla kanun tasarı taslağında tüketicilerin ihtiyaç ve talepleri ile ülke gerçeklerini gözardı etmiştir.

Açıklandığı kadarıyla, tasarı taslağında yer alan kredi kartı aidatı/ücreti konusu öncelikli olarak gündeme getirilmiş ve alınması öngörülen tutarların azami oranının BDDK tarafından belirleneceği ifade edilmiştir.

Tasarı taslağında yer alan bu hükümlerden tüketicilerin bilgisi ve onayı yoktur.

Bu hükümler kamu otoritesi tarafından bankaların izni ve onaylarını alınarak tasarı taslağına konulmuştur. Bu uygulamayla yine yük Tüketicilerin sırtına yüklenmiştir.
Tüketici açısından kabul edilemez bir durum söz konusudur.

Bu nedenlerle, hazırlanan TKHK tasarı taslağının içeriği itibariyle ihtiyaçlara tam olarak yanıt verecek özellik ve nitelikte olmadığına dair kuşkularımız her geçen gün daha da artmaktadır.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun tasarı taslağında çok daha önemli gördüğümüz, “Eser sözleşmelerin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her işlemde olduğu gibi, taşımacılık (ulaşım – kargo vs), sigorta işlemleri, gıda vb konuların yer alması yanında var olan kanun uygulamalarından kaynaklı sorunların giderilmesi ile tüketici örgütlerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin yer alması tüketicinin olmazsa olmazlarıdır.

Tüketici örgütleri olarak konunun taraflarının görüş ve önerileri alınmadan

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun tasarı taslağında kamuoyuna açıklanmasının iyi niyetli bir yaklaşım olmadığı kanısını taşımaktayız.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun tasarı taslağı zaman geçirmeden görüşe açılmalı, alınacak önerilere tasarı taslağında yer verilerek, Bakanlar Kurulu onayından sonra TBMM’ne sevk edilmelidir.

Aksi durumda dağ fare doğurmuş olacak ve ülkemizde tüketici hakları 4 yıl gibi bir süre bekledikten sonra bir başka bahara kalacaktır. Bu olumsuzluğun sorumluluğu da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün omuzlarında olacaktır.