TEMA Vakfı’ndan Doğal Sit Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri (HES) Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı Hakkında Açıklama

Doğal sit alanlarında HES yapılmasına yönelik eski ilke kararı, TEMA Vakfı tarafından açılan dava sonucunda, 2007 yılında iptal edilmiş, Fırtına Vadisi başta olmak üzere birçok doğal sit alanı HES’lerden korunmuştur.

Ancak, 2010 yılında, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklik ile doğal sit alanlarında HES yapılmasının önü yine açılmıştır.

12.08.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İlke Kararı ise, doğal sit alanlarında HES yapılabilmesi için birtakım kriterlerin ve HES’ler yapılırken uyulması gereken koşulların belirlenmesini öngörmektedir. Doğal sit alanlarına HES yapılabilmesinin belirli kriterlere dayandırılması olumlu bir gelişmekle olmakla beraber, söz konusu İlke Kararı’nın ekosistemi koruyan, bütüncül bir bakış açısı içermesi için aşağıda belirtilen maddelerin düzeltilmesi ve eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.

– İlke Kararının;

1.  Maddesinde ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’ sonucunda belirlenen kriterlerden en az birine sahip olan doğal sit alanlarında HES’lerin yapımına izin verilmeyeceği belirtilmiştir.

2. Maddesinde ise bu kriterlere sahip olmayan doğal sit alanlarında, birtakım koşullar doğrultusunda HES yapımına izin verilmektedir.

3.  Maddesinde ise, doğal sit alanlarında yeniden değerlendirme yapılıncaya kadar;

1. Maddedeki kriterlere sahip olmayan tüm doğal sit alanlarında HES yapımına izin verilmektedir. 3.Madde ilk iki maddeye de aykırı bir şekilde, doğal sit alanları için geçiş dönemi olarak kabul edilebilecek bir dönemde, HES’lerin yapılmasının önünü açmaktadır.

5.  Maddesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonlarında ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunun konusu ile ilgili uzmanların bulunmaması durumunda, biyolojik çeşitlilik konusunda uzman biyologların ve/veya jeologlardan komisyonca görüş alınması gerektiği belirtilmektedir. Farklı konularda uzmanlık gerektiren durumlarda,  biyolog veya jeologların uzmanlık alanları her zaman doğru görüş verebilme açısından yeterli olmayabilir.

Ayrıca ilke kararında eksiklikler de tespit edilmiştir. Buna göre:

–  İlke Kararı’nın;

1. Maddesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ‘Doğal Sit Alanlarının Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Esaslar’da değinilen, hidrojeolojik veya peyzaj özellikleri ile ilgili kriterlere yer vermemektedir.

İlke Kararı’nda, HES’lere hangi koşullarda izin verilip verilmeyeceği belirlenirken, mevcut ve planlanan projelerin kümülatif etkilerinin değerlendirilmesine ve havza bazında değerlendirme yapılmasına yer verilmemesi de çok önemli bir eksikliktir. HES projelerinin proje bazında değerlendirilmesi nedeniyle yaşanan çevresel tahribatlar, havza bazında planlama ve kümülatif etki değerlendirmenin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Rize İdare Mahkemesi’nin HES’lere yönelik iptal kararlarında da havza bazında değerlendirme yapılmasının gerekliliğine yer verilmiştir. Dolayısıyla, doğal sit alanlarında yapılacak HES’lerle ilgili İlke Kararında, mevcut ve planlanan projelerin havza bazında ele alınmasına ve kümülatif etkilerinin değerlendirilmesine mutlaka yer verilmelidir.

TEMA Vakfı