Sade Yaşam -2

yasam

Yürüyen Merdivenler, Yürüyen Bantlar ve Asansörler

Teknolojide gelinen aşama belli. Bir tuşun ucunda dünya. Bir tuşa basarak dünyanın en uç noktası ile iletişim sağlayabiliyoruz. Hem görüntülü hem de sesli mesaj iletebiliyoruz. Her şey bir tuş uzağımızda.

Bu tuş, telefon tuşu olabilir, televizyonun kumanda düğmesi olabilir ya da nükleer bir silahın tuşu da olabilir.

Yürüyen merdiveni olmayan AVM’lere girmiyoruz. Öyle ki ta kapısında başlasın istiyoruz yürüyen merdivenler. Bu arada AVM’ler tüketim çılgınlığının doruk noktasına ulaşılan yerler. Havalimanlarında yürüyen bantları arar oldu gözlerimiz. Bir uçtan bir uca yürüyüş bandı ile gitmek istiyoruz. Yani insanca küçük bir yürüyüş için bile izin yok.

Peki ya asansörler. Asansörü olmayan binaların 2. katından yukarıya çıkmıyoruz bile.

Oysa yürümek, yürümeye çalışmak bir bebeğin yemeğini ağzına getirmesinden sonra ilk eylemlerinden. Önce emekleme, sonra ayakta durmak ve sonra sonsuza kadar yürümek.

Evet, sonsuza kadar yürümek, yürüyerek keşfetmek…

Yazı ve fotoğraflar: İsmail Şahinbaş