Plastik ve Çevre

Sizlere, plastik kullanımının denizlerimizi ve çevremizi nasıl tehdit ettiğiyle ilgili bazı kısa bilgiler vermek istiyorum. Durum gerçekten ciddi…

– Son on yılda, son yüzyıl boyunca olduğundan daha fazla plastik ürettik.

– Kullandığımız plastiklerin yüzde 50’sini, sadece bir kez kullanıyor ve atıyoruz.

– Şu ana kadar ürettiğimiz plastiklerin yalnızca yüzde beş kadarını topladık ve geri dönüştürebildik.

– Ortalama bir insan her yıl, yaklaşık 185 kilo plastik kullanıp, atmaktadır.

– Plastik, ürettiğimiz toplam atığın yaklaşık yüzde 10’unu oluşturmaktadır.

– Plastik üretimi, dünya petrol üretiminin% 8’ini kullanmaktadır (biyoplastikler yani doğada çözünen poşetler de, gıda kaynağı bitkileri gerektirdiği için iyi bir çözüm değildir).

– Amerikalılar her yıl 35 milyar plastik şişeyi kullanıyor ve atıyor (Kaynak: Brita)

– Dünya çapında her yıl, yaklaşık 500 milyar plastik torba kullanılmaktadır.

– Her dakika, bir milyondan fazla poşet kullanılmaktadır.

– Plastiklerin yüzde 46’sı yüzebilme özelliğine sahiptir (EPA 2006) ve yıllarca sürüklenip, sonunda okyanus girdaplarıyla yoğunlaşabilir ve adacıklar oluşturur.

– Plastiklerin bozunması 500-1000 yıllık bir zamanı alır.

– Plastik kirliliğinin yüzde 80’i karadan okyanusa girer.

– Okyanusların en büyük çöp adası, California’nın Kuzey Pasifik kıyısında bulunur. Bu kayan plastik kütlesi, Texas’ın iki katı büyüklüğündedir. Bu çöp adasındaki plastik parçalar, su altı yaşamının altı biri oranına ulaşmaktadır.

– Sadece Los Angeles Bölgesi’nde her gün, 10 ton plastik parça alışveriş poşeti, pastane ürünü plastik kapları, meşrubat ve soda şişeleri Pasifik Okyanusu’na atılıyor.

– Plastik, okyanus yüzeyinde yüzen çöplerin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturur ve kilometrekare başına 46 bin parça plastik düşer.

– Okyanuslarımızda yılda bir milyon deniz kuşu ve 100 bin deniz memelisi plastik yutma ya da yutamama nedeniyle yaşamını kaybediyor.

– Tüm deniz kuşlarının yüzde 44’ü, balinaların yüzde 22’si, tüm deniz kaplumbağası türleri ve balık türlerinin, (giderek artan bir şekilde) vücutlarında bulunan veya etraflarına dolanan plastik ve naylon parçaları ile dolaştığı belgelenmiştir.

– Kuzey Amerika’da yer alan Erie Gölü’nden toplanan numunelerde, plastik parçacıkların yüzde 85’i bir inç’in onda birinden daha küçüktü ve bunların çoğu mikroskobikti. Araştırmacılar, kilometrekare başına, her 1,7 mililitrede 1.500 milimetre parçacık bulunduğunu belgeledi.

– Bugüne kadar üretilmiş her plastik parçası, (yakılmakta olan küçük bir miktar haricinde), halen bir başka şekil veya biçimde varlığını sürdürmektedir.

– Plastik kimyasallar vücut tarafından absorbe edilebilir. Örneğin, Amerikalıların yüzde 93’ü BPA (plastik bir kimyasal) etkisi altındadır ve bünyelerinde plastik partikülleri bulunuyor.

– Plastik içerikli bu bileşiklerin bazılarının hormonları değiştirdiği veya insan sağlığı açısından diğer olası etkileri olduğu belirlenmiştir…

Hepinize iyi yıllar ve yemyeşil bir dünya diliyorum…

Yeşim Köktürk