Ot Parası Veren, Meraya Gökdelen Dikebilecek! 

30 Ekim 2015 tarihli Resmi Gazete’de, ‘Mera Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ yayımlandı. Yapılan değişiklik, Bakanlar Kurulu’nca kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen alanlardan mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerin tahsis amacında değişiklik yapılmasına ilişkin düzenlemeleri içeriyor.

Hayvancılıkta çok önemli bir yeri olan mera alanları, toprak ve su muhafazası sağlamaları, yeşil alan oluşturmaları, gezinti ve dinlenme alanı olmaları, yabani ve evcil hayvanlar için yaşam ortamı ve beslenme alanı olmaları gibi birçok yararlı özel faydaya sahiptirler.

1998 yılında çıkan 4342 sayılı Mera Kanunu’nda, tahsis amacının değiştirilmesine çok istisnai durumlarda izin verilirken, bugüne kadar yapılan kanun değişiklikleri ile bu istisnanın sınırları sürekli genişletildi. Yapılan yönetmelik değişikliği de, 11.09.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6552 sayılı Torba Yasa ile Mera Kanunu’nun 14. üncü maddesine yapılan ilave bend kapsamında gerçekleştirildi. Yapılan ilave ile ‘Bakanlar Kurulu’nca kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen, yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır’ hükmü getirilmişti.

Gerek 4342 sayılı Mera Kanunu ve gerekse yapılan yönetmelik değişikliğinde, durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda tahsis amacı değişikliği yapılamamasına yönelik engelleyici bir hükme yer verilmişse de, mera, yaylak ve kışlakların tahsis aşamasında bu sınıflandırmalar yapılıp kayıt altına alınmadığında, tüm mera, yaylak ve kışlaklar kalitesine bakılmaksızın betonlaşma riskine açık hale geldi.

Yönetmelik değişikliği, mera alanları üzerinde kentsel dönüşüm kapsamında inşaat yapılmasını, tahsis amacının değiştirilmesi sonrası yirmi yıllık ot gelirinin yatırılması şartına bağladı. Tarım alanlarının rant uğruna yok edilmesi yetmiyormuş gibi, bu hükümle sıra mera, yaylak ve kışlaklara, bu alanların da betonlaşmasına geldi.

Yapılan değişikliğin kanuni düzenlemeye dayanması, hukuksal mücadele yürütmemizi engellemektedir. Böylesine büyük önemi olan doğal varlık ve kaynaklarımızın korunmasına çaba harcanması yerine, bu kaynaklara zarar verici ve yok edici hükümler içeren her türlü uygulamaya karşı duruşumuzu ve kamuoyu duyarlılığı yaratılması yönündeki çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur…

Özden Güngör (TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı)