Ormanların Geleceği Ne Olacak?

greenpeace

Ormanlık alanları petrol boru hatları, enerji santralleri, petrol ve doğalgaz aramaları gibi işletmelere açan yönetmelik, bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu düzenleme, öncelikle Anayasa’nın 56. Maddesi’nde yer alan Sağlıklı ve Dengeli bir Çevrede Yaşama Hakkı’na aykırı.

Bununla birlikte tabiatın ve çevrenin korunmasına ilişkin anayasal güvenceleri de ihlal ediyor. Yürürlükte olan Orman Kanunu’nun 17. maddesi, kirli enerji yatırımları dâhil olmak üzere kamu yararı olması halinde ormanlık alanların yatırımlara açılmasına izin veriyor. Uygulamada ise, ’kamu yararı’, çevrenin, tabiatın, kültür varlıklarının korunması gibi üstün kamu yararı gözetilmeksizin, sadece sanayileşme ve kalkınma üzerinden yorumlanıyor.

Ormanlar hızla yok olabilir

Kısa bir süre önce yayınlanan Milli Park Yönetmeliği de aynı şekilde, kamu yararı kararına dayanarak, Milli Parkların yapılaşmasına olanak sağladı. Yaşam hakkı ile doğrudan bağlantılı olan çevrenin korunması üstün kamu yararıdır. Orman Kanunu’nun 17.maddesinin uygulanmasına yönelik bugün yayınlanan Yönetmelik, bu süreci daha da kolaylaştıran, hızlandıran bir yapı getiriyor.

Tabiat ve kültür değerleri, herhangi bir araştırma ve izin süreci olmaksızın koşulsuz olarak üretim için yatırımcıya devredilemez. Bunun, enerji ve büyüme stratejisinin bir parçası olduğu açıkça görülüyor. Düzenleme, ormanların gözden çıkarılmasına neden olacak. Hâlihazırda Meclis’te bekleyen Tabiat Kanunu Tasarısı da ‘üstün kamu yararı’ maddesiyle aramaların önünü açıyor.

Doğal varlıklar tehdit altında

Tüm dünyada bu tarz uygulamaların tepki çekiyor. Bu gelişme, kaya gazı ve petrol aramaları gibi son derece tehlikeli ve kirli madencilik faaliyetlerinin ormanlarda önünü açıyor. Bu teknolojiler hem pahalı hem de henüz ticari değerlerinin olup olmadığı bile bilinmiyor. Bugün Amerika’dan Bulgaristan’a, dünyanın dört tarafından bu uygulamalara karşı sivil toplum ve farklı organizasyonlar tarafından ciddi tepkiler var. Bu uygulamalar gerçekleştiği takdirde sadece doğal varlıklarımızı kaybetmekle kalmayacağız, aynı zamanda cebimiz de yanacak.