Nükleersiz Türkiye İçin Kürekle Karadeniz!

nukleer-2

 1999 yılından günümüze kadar yurt içi ve dışında uzun süreli projelere imza atmış olan Hüseyin Ürkmez, Nükleersiz.org, Yeşil Düşünce girişimiyle Hopa’dan İstanbul’a kadar 1,500 km uzunluğundaki Karadeniz’i motorsuz ve yelkensiz olarak kürekle geçecek.

‘Nükleersiz bir Türkiye’ mesajını gündeme taşımak amacıyla Hopa’dan İstanbul’a doğru yola çıkan Hüseyin Ürkmez’in yolculuğu, 2 ay sürecek.

Sinop’tan Akkuyu’ya, nükleer tehdit sürüyor

Sinop’ta nükleer tehdit sürüyor. Geçtiğimiz ay, Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuştu. Henüz sonuç belli olmadı fakat Greenpeace, İDK toplantısında aşağıdaki konularda ÇED raporuna itirazlarını sundu:

Sorumluluk kime ait belli değil

Nükleer kaza halinde ortaya çıkacak zararın sorumlusunun kim olacağı sorusuna cevap verilmiyor. Bu konu Türkiye’deki mevcut hukuki mevzuatta da belirsiz. Tüm hukuki sorumluluğun adresi olarak gösterilen Akkuyu NGS şirketinin, sermayesi ile sınırlı bir şirket olması nedeni ile Akkuyu’da gerçekleşmesi muhtemel bir kaza sonrası, şirketin hukuki sorumluluğu üzerine alma kabiliyeti yok. Nükleer enerji alanında olası bir kaza halinde ortaya çıkması muhtemel zarar kalemleri, sigorta mantığına göre ‘sigorta edilebilir zarar’ değil.

Denenmemiş bir reaktör

Henüz dünyada denenmemiş bir reaktör tipi kullanılacak ve rapor da buna dayalı tahminlerle yazılmış durumda.

Atıklar ile ilgili olan bölüm gizliliğini koruyor

Atıkların Boğazlar yoluyla Rusya’ya gönderilmesi durumunda oluşabilecek riskler raporda belirtilmiyor. Atıkların Türkiye’de depolanması durumunda karşılaşılabilecek riskler ve bunlara dair önlemlere ise yer verilmiyor. ÇED’de defalarca gerektiği takdirde atıkların burada depolanacağı kapasitenin olduğu belirtiliyor. TAEK’in etkisizleştirildiği bu süreçte, nasıl bir denetim mekanizması işletileceği açık değil.

Güvenlik şartları ile ilgili bilgiler sınırlı

Türkiye’de uygulanacak ulusal güvenlik şartları ve bunların nasıl uygulanacağına dair bilgiler yetersiz. Raporda Avrupa standartlarına uyulacağı söyleniyor, oysaki EUR (European Utility Requirements) standartları güvenlik standartları değil; şirketler ve toplumun daha iyi anlaması için tasarım, inşaat ve operasyon adına gerekli şartları oluşturmak için bazı genel güvenlik şartları içeriyor.

Acil durum planı sadece 5 km çapını kapsıyor

Oysa bir kaza olması durumunda Türkiye’nin tamamı ve komşu ülkeler de radyasyondan etkilenecek.

Fukuşima’dan alınan dersler entegre edilmemiş

Sismik araştırmalar, sel ve tsunami gibi etkilerin ise inşaat lisansı ile birlikte değerlendirilecek olması, Fukuşima kazasından sonra alınan derslerin Akkuyu ÇED raporuna yeterince entegre edilmediğinin bir göstergesi.

Twitter’dan takip için: #KürekleKaradeniz