Nükleer ve ÇED

Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) belirli sektörlerdeki projelerde ve enerji yatırım projelerinde uygulanması gereken mecburi ve önemli süreçlerin ilk halkası. Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santral de, ÇED zorunluluğu olan en hayati projelerin başında geliyor.

ÇED, ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınması amacıyla hazırlanır.

ÇED, Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin planlama, inşaat ve üretim süreçlerinin çevre üzerindeki önemli etkilerini öngörebilmek amacıyla yürütülen kapsamlı bir süreç. ÇED sürecinde nükleer santralin kurulması için seçilen yerin, yani Akkuyu’nun ve seçilen teknolojinin (Rus VVERER -1200 tipi reaktörlerin) değerlendirilmesi gerekiyor. VVER -1200 reaktörünün şu an dünyada kurulmuş bir örneği bulunmuyor.

Rusya’da bulunana Novovoronezh nükleer santralinin iki numaralı reaktörü ve Leningrad nükleer santrallinin iki, üç ve dört numaralı reaktöründe bu denenmemiş teknoloji en erken 2016 yılında işletmeye alınacak. Bu demek oluyor ki Akkuyu’da kurulacak nükleer reaktörün kalbi olan teknoloji hala test edilmedi. VVER-1200 reaktöründe yaşanabilecek sıkıntılar, aksaklıklar, tasarım hataları hala bilinmiyor. Bu belirsizlik ve eldeki yetersiz bilgi ve deneyimle nasıl sağlıklı ve tarafsız ÇED süresi sürdürülebilir?

Dünya çapında yaygın olan ÇED yaklaşımı işletmenin çevreye vereceği zararın önceden öngörülmesi, hangi sebepten olursa olsun kirlenme sonrası temizleme çalışmalarının yerine projeye, yani Akkuyu’ya alternatif elektrik üretim yollarının olup olmadığının belirlenmesi. Mersin ve Akdeniz bölgesi güneş potansiyelinde Güney Doğu Anadolu bölgesinden sonra ikinci sırada bulunuyor ve Türkiye ortalamasından % 15 daha yüksek. Akdeniz bölgesinde toplam güneşlenme süresi ise 2.956 saat.

Türkiye’nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2.640 saat, bu da günlük toplam 7,2 saate denk geliyor. Ortalama yıllık toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m² bu da günlük toplam 3.6 kWh/m²’ye denk geliyor.

Türkiye’nin teknik rüzgâr potansiyeli ise 80 bin MW. Türkiye’de su an toplam 50.00 MW Kurulu güç var, sadece rüzgar potansiyelini çok küçük bir kısmını değerlendirsek Akkuya nükleer güç santraline ihtiyacımız olmayacak. ÇED sürecinde değerlendirilen kriterlerden biri olan var olan proje alternatif enerji yatırımları olup olmadığı. Akkuyu projesine alternatifler bulunuyor. Bu alternatifler ne doğaya ne insana ne de gezegenimize zararlı. Akkuyu proje elektrik üretmekten çok, Türkiye’nin ve tüm Akdeniz havzasının geleceğini karartacak. Akkuyu’nun potansiyel riskleri bile insanları tedirgin etmeye yetiyor.