Nükleer Karşıtları Akkuyu’da

24 Temmuz’da Akkuyu’da başlayan ve bir ay sürmesi planlanan nükleer karşıtı direniş kampına Greenpeace üyeleri de çadırlarını alarak katıldı.


Mersin Nükleer Karşıtı Platform tarafından düzenlenen çadır kamp bir ay sürecek. 3 – 11 Haziran tarihlerinde Taksim Meydanı’ndaki nükleer karşıtı direnişte bulunan Greenpeace eylemcileri bu kez de Akkuyu’da mücadeleye devam ediyor.

Greenpeace’nin yaptığı kamuoyu araştırması gösteriyor ki Mersin halkının % 70’ı nükleer santral istemiyor. Buna rağmen nükleer santral kurma hazırlıklarına devam ediliyor.

Greenpeace’nin, geçtiğimiz yıl yalnızca 10 günlük bir proje ile Akkuyu’daki Büyükeceli Yeni Cami’ye kurduğu paneller hala temiz elektrik üretiyor. Türkiye’nin en yüksek güneş potansiyeline sahip bu bölgede nükleer santral kurmak yerine doğayla barışık enerji potansiyelimizin bir an önce değerlendirilmeye başlanması gerekiyor.

Greenpeace, kamp süresince bölgede bilinçlendirme çalışmaları yaparak bölgenin güneş ve rüzgâr potansiyeline dikkat çekecek. 27 Temmuz Çarşamba günü bu kapsamda Büyükeceli Köyü’nde çekimleri geçtiğimiz yıl Greenpeace tarafından gerçekleştirilen ‘Güneş Akkuyu’dan Yükseliyor’ belgeselinin gösterimi yapılacak.

Rüzgâr ve güneş daha hızlı büyüyor

Greenpeace Uluslararası tarafından yayınlanan küresel enerji santralleri pazarına dair bir analize göre, 1990’lı yıllardan beri rüzgâr ve güneş enerjisi tesisleri diğer bütün enerji santrali teknolojilerinden hızlı büyüyor. Ayrıca, 2010’da en büyük pazar payına ulaşan yenilenebilir enerjiler Avrupa’nın üçte birine yetebilecek kapasitede elektrik sağladı.

Türkiye Avrupa’nın en yüksek rüzgâr ve güneş potansiyeline sahip ülkelerinden biri ancak şu an bu potansiyelin % 1’i bile kullanılmıyor. Türkiye’de gerekli yasal düzenlemeleri yaparak rüzgâr ve güneş yatırımlarının önünü açar ve bu konuda AR-GE çalışmalarını hızlandırırsa hem enerji ihtiyacını karşılayabilir hem de küresel pazarda aktif bir yer kazanarak ‘enerji devrimi’ni yakalayabilir.