Fransız Elektrik şirketi EDF (Electricité de France SA) Greenpeace’e karşı yaptığı casusluktan suçlu bulunarak, 1,5 milyon Euro para cezasına çarptırıldı. Mahkeme aynı zamanda şirketin, Greenpeace’in manevi zararını kapatması için 500 bin Euro ödemesini istedi.
Greenpeace, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde olduğu gibi, Fransa’da da nükleer enerjiye karşı çalışmalar yürütüyor. Greenpeace’in çalışmaları EDF’yi tedirgin etti. 2006’da, Greenpeace Fransa’yı takip etmesi için özel bir dedektiflik şirketi ile anlaştı. Greenpeace Fransa Genel Direktörü’nün bilgisayarından 1.400 dosya çaldılar. Ama neticede yakalandılar.
Bu olay bize nükleer endüstrinin güvenilmez olduğunu bir kez daha gösteriyor. Nükleer endüstrinin tarihi kirli oyunlar, propagandalar ve aldatmacalarla dolu. EDF örneği de uzun süredir devam eden bu zincirin son halkası.
Nükleer endüstri ve onun destekçileri, kamuoyunda bu konuda devam eden tartışmaları yönlendirmek için çeşitli yollar deniyor, nükleeri çok ‘temiz’ bir enerjiymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Güvenlik raporlarını çarpıtıyor, yetersiz güvenlik testleri sunuyorlar. Nükleer endüstri, dürüstlük ve şeffaflık üzerine değil, sinsi taktikler ve aldatmacalar üzerine kurulu.
Nükleer enerjinin temiz, güvenli ve ucuz olduğu, iklim değişikliği ile mücadelede önemli olduğu iddiaları derin incelemelere dayanmıyor. Hem Fukuşima’da yaşananlar, hem de uzun yıllardır yaşanmakta olan uranyum madenciliği ve nükleer atık sorunlarını düşünürsek nükleerin güvenilmez olmadığını görebiliriz. İklim değişikliği konusuna gelince, Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, hâlihazırdaki nükleer enerjinin kapasitesi 2050’ye kadar dörde katlansa bile, bu, karbon salımlarında yüzde 4’ün altında bir azalma sağlayacak.
Rusya nükleer endüstrisine güvenebilir miyiz?
Türkiye’de de Rus Rosatom şirketi ile yapılan anlaşma sonrası Akkuyu’daki nükleer planlar devam ediyor. Rusya’nın çalışma prensibinin temelinde de rüşvet, karanlık entrikalar, gözdağı verme, korkutma ve tabii ki casusluk yatıyor. Konu, 20 milyar dolar bütçeli bir santral. Türkiye’de, Avrupa ile karşılaştırıldığında sivil toplum mücadelelerinde kat edilen yol kısıtlı. Buna benzer bir casusluk olayının yaşanmadığını ya da yaşanmayacağını kim bilebilir?
Almanya, İtalya, İsviçre ve Belçika nükleer santrale sırtını döndü. Nükleer endüstri yolun sonuna geldi.