Maske İle Spor!

Eğer söylenenler doğru ise hem doğudan hem de batıdan zehirleniyoruz gibi… Bir tarafta arıtma’dan, diğer tarafta filtresiz bacalardan salınan ağır metal içeren gazları soluyan sporcularımızın performansı acaba bu yüzden mi düşük düzeylerde kalıyor?

Bazı takımların yöneticileri ile yaptığım konuşmalarda il dışında yaptıkları antrenman ve müsabakalarda daha başarılı olduklarını söylüyorlar. Dinlediklerimi yorumladığımda ortam değişikliği, daha özgür davranma, kısa süreliğine farklı coğrafyada olmanın faydasıdır diye düşündüm. Ama daha derinlere indiğimde durumun çok farklı olabileceği görüşünden yola çıkarak konuyu sizlerle paylaşmayı daha doğru buldum.

Sporda performansı etkileyen birçok faktörün varlığını biliyoruz. Yapılan antrenmanlar, doğru ve düzenli beslenme, optimal (en uygun) başarıyı hedeflemiş diyet reçeteleri, disipline edilmiş egzersiz yüklenmeleri, verimsel dinlenme, hızlı gelişme sağlayan antrenman programları yanında atladığımız bir konuyu mutlaka tartışmak zorundayız.

Sporcularımız ne soluyorlar? Soludukları havada hangi gazlar var? Bunların organizmaya etkileri nelerdir sorularına doğru cevaplar bulmak durumundayız. İşin biyolojik tarafına baktığımızda tüm insanlar gibi sporcular da ‘hava’ dediğimiz bir gazı solunumda kullanıyorlar. Çoğumuz oksijen demeye alışmış olsak da aslında soluduğumuz ve bizi yaşamda tutan gaz havadır. Oksijen, havanın içinde yer alan gazlardan birisidir ve bunun oranı % 21 civarındadır.

İşte bizim kullandığımız oran bu. % 100 havayı soluyoruz ama içindeki % 21’lik bir bölüm bizim bedenimizde kan yoluyla dokulara taşınıyor, hayat buluyoruz. Kanda oksijeni taşıyan ‘Hemoglobin’ dediğimiz bir maddenin önemi büyük. Bugünkü bilgilerimize göre normal aralığı 12 – 16 g / dl olan bu maddenin azlığı halinde ‘anemi’ dediğimiz kansızlık durumu meydana gelmektedir. Bunu önlemenin yolu iyi bir beslenmeden geçer. Bunun dışında başka faktörler de söz konusu olabilir ama yapılacak bir hemogram (kan tahlili) sonrasında çıkan sonuçlara göre bu konuda destek alınabilir.

Neyse bugün onları değil, soluduğumuz havadaki ağır metal gazları tartışmak istemiştik. Bu konuda hava gazları analizlerine ihtiyacımız bulunuyor. Sanıyorum Çevre Müdürlüğümüz bu konuda gerekli analizleri yapıyor ve halka yayınlıyor. Bu sonuçlardan nasıl yararlanabiliriz?

Yapılan ölçümlerde eğer nerede en saf hava bulunuyorsa o bölgede antrenman ve yarışma yapmayı planlamalıyız. Rüzgâr etkisi ile yön değiştiren gazlara göre antrenman alanlarını belirleyebiliriz. Yok artık canım, deyip öfkelenenlerimiz varsa onlar için de çözüm bulduk: Maske takın, maske ile spor yapın ve yaptırın!

Konu size uçuk ve kaçık gelebilir… Unutmayalım ağır metal içeren gazlarla bezenmiş bir havanın içindeki oksijen bize faydadan çok zarar verecektir. Antrenman, beslenme, planlama ve yöntemler derken bu alanı da dikkatlerinize sunmak istedim. O zaman şimdi istatistiklere saldırabiliriz: Ne soluyoruz? Soluduğumuz havada neler barınıyor?

Siz önce bir maske takın, sonra başlayın araştırmaya…