Marketing ve Beden Eğitimi!

Birkaç önemli oyuncusunu Fransa’nın Montpellier Kulübü’ne kaptıran Almanya’nın Kiel Hentbol Takımı bu sezon için satışa çıkardığı kombine biletlerinin 8.500 (Sekiz Bin Beş Yüz) tanesini 4 (Dört) saat içinde satmış. Kuzey Almanya’da yaklaşık 15 yıldan bu yana hentbolun dışında hiçbir takım sporu gelişme şansı bulamamış ama hentbol almış başını yürümüş…

Bunu neden yazıyoruz, dikkatle izleyin: Talebelik dönemimde 15 günlük bir seyahat için Almanya’ya geldiğimde Kiel’e gitmek istemiştim. Sebebi hentbol değil aksine yelken yarışlarını izlemek içindi. Oraya vardığımda yüzlerce tekne görmem yanında binlerce ‘kaplumbağa’ların (VW Otomobil) buranın limanından dünyanın dört bir yanına gönderildiğini gördüm. Bir tarafta yelkenliler diğer tarafta otomobiller…

Yıllar sonra bu kentin hentbol takımını bir şekilde birkaç kez canlı izleme şansını buldum. Şimdi tam 10 bin kişilik spor salonunda bir kişilik bile boş koltuk olmadan maçlarını oynuyorlar. Kombinelerini birkaç saat içinde satıyorlar. Eminim kalan yerleri misafir takımlar ve medya için bekletiyorlardır.

Nasıl oluyor da bir hentbol takımı bir kentte on bin kişiyi bir hentbol maçında toplayabiliyor? Bizim futbol maçlarında görebileceğimiz bu tablo Avrupa’da sıradan bir iş midir acaba? Kuşkusuz hayır!

Bir kere herkes spor yapıyor. Orada, okullarda hentbol neredeyse bir zorunlu spor gibi duruyor. Çünkü her çocuk okula başlamasından itibaren hentbolla ve ona hazırlayıcı oyunlarla tanışıyor. Yüzme için mahallelerinde bir havuz var ve zaten okula başladıklarında çoktan yüzmeyi öğrenmiş olarak gidiyorlar. Jimnastik ve atletizm sıradan gibi görünse de hemen her çocuk bu sporların ruhundan faydalanıyor.

Bizde ne var ne yok şeklinde bir soru sorarsak, aslında hem iyi hem de kötü haberler var. İyi olanından başlarsak, geçtiğimiz Temmuz ayında İl Milli Eğitim ve Spor Müdürlerinin Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu başkanlığında yaptığı toplantıda sporun biraz daha yaygınlaştırılması ve toplumu kucaklaması şeklinde bir sonuca ulaşıldığı söylenebilir. Ama uygulamada nasıl bir durumla karşılaşacağız işte orada bazı derin sıkıntılar var.

İlk fırsatta orada alınan kararları sizlerle paylaşacağım. Bugüne gelindiğinde galiba beden eğitimi, resim ve müzik birleşiyor ve iş seçimli ders haline getiriliyor. Burada garip gelişmeler yaşanacaktır. Ama biz biraz daha bekleyip uygulamaları izlemekte fayda telakki ediyoruz. Her bir ders ayrı işlenmeli ve ayrı özellikler taşımalıdır. Burada uygulanan seçmeli işlemini yöneticilerin önceliğine değil, çocukların taleplerine bırakmalıyız.

Detayları daha sonra inceleyelim çünkü bilgi toplama aşamasındayız. Biraz sabır lütfen!