Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma

dogadernegi sirtcantam

Anadolu hızla su kaybediyor. Son 60 yılda yaklaşık 2 milyon hektarlık sulak alanımız kurudu ya da kurumaya terk edildi. Bu, Marmara Denizi’nden daha büyük bir alan. Nasrettin Hoca’nın maya çaldığı Akşehir Gölü bugün can çekişiyor. Burdur Gölü’nün sadece geçen yıl kaybettiği su miktarı, 3 milyar damacanadan fazla. 20 yıl önce ‘altı deniz’ denilen Konya Havzası’nda su seviyesi her yıl 1,5 metre düşüyor.

Dünyada da durum farklı değil. Bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Kazakistan – Özbekistan sınırındaki Aral Gölü bugün devasa bir çölden ibaret. 1,5 milyon yaşında insan fosillerinin bulunduğu Kenya’daki Turkana Gölü, göle dökülen Omo Nehri’ne yapılacak baraj projesi ile tamamen yok olma tehdidi altında. Ortadoğu’nun en büyük gölü olan İran’daki Urumiye Gölü’nün yüzde 60’ı, dünyanın en alçak noktası olan Lut Gölü’nün ise üçte biri kurudu.

NASA’ya göre, 2003 – 2010 yılları arasında Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın birçok bölgesinde toplam 144 kilometreküp tatlı su rezervi kayboldu. Bu miktar neredeyse Lut Gölü’nün toplam su hacmine eşit. Ortadoğu, Hindistan’dan sonra dünyada yer altı su rezervlerini en hızlı kaybeden ikinci bölge özelliğine sahip.

Türkiye’de ve dünyada göllerin yok olmasına yol açan sebepler ortak: çok su tüketen tarım politikaları ve suyun doğal döngüsüne barajlarla müdahale eden su politikaları. Oysa göllerimizi yaşatmak mümkün. Yöreye uygun, az su tüketen bitkiler yetiştirerek; tarımda tasarruflu sulama sistemleri kullanarak; en önemlisi göllerin de her canlı gibi suya ihtiyacı olduğunu hatırlayarak, derelerden ve nehirlerden göllere akan suyu barajlarla kesmeyerek.

Doğa Derneği, 2007’den bu yana sürdürdüğü ‘Burdur Gölü’nü Kurtarma Projesi’ kapsamında, 17 – 18 Eylül 2013 tarihlerinde, Vaillant’ın desteğiyle, Burdur’da ‘Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma’ başlığıyla uluslararası bir toplantı düzenliyor. Toplantının amacı, dünyada ve özellikle ülkemizin yakın çevresinde göllerin kurumalarının sebep ve sonuçlarına, bunun yanı sıra, kurumakta olan gölleri korumak için uluslararası ölçekte yürütülen çalışmalara dair bilgi ve deneyim paylaşımında bulunmak. İki gün boyunca sürecek toplantıya, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrika’da, Türkiye dâhil 10 ülkeden akademisyen, kamu kurumu ve doğa koruma örgütü temsilcisi 19 konuşmacı katılıyor.

Toplantıda dünyaca ünlü ve kuruma tehdidi altında olan Turkana Gölü (Kenya), Urumiye Gölü (İran), Lut Gölü (Ürdün – İsrail), Aral Gölü (Özbekistan – Kazakistan), Koroneia Gölü (Yunanistan) gibi göllere yönelik güncel tehditlerin yanı sıra, Hula Gölü (İsrail), Sevan Gölü (Ermenistan), Siranguli (İran), Mezopotomya Sazlıkları (Irak) gibi sulak alanlarda gerçekleştirilmiş başarılı kurtarma çalışmaları da paylaşılacak. Toplantının son bölümünde gerçekleştirilecek olan yuvarlak masa oturumunda gölleri yaşatmak için bölgesel düzeyde işbirlikleri tartışılacak.

Göl yoksa hayat da yoktur.

Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu / Burdur