Koruma Kurulu; Faselis’i Koru!

korumakurulu

Konu: Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun ana görevi olan, Faselis’i koruması. Antalya İli Kemer İlçesi, Tekirova Köyü, Faselis Antik Kenti sınırları içinde olan 8 numaralı parsel turizm şirketine tahsis edilmiştir. Faselis antik kentine sınır olan bu alanın tahsisi ne yazık ki; hukuka uygun değildir.

Türkiye Cumhuriyeti kanunları gereğince, doğal ve kültürel varlıklarının korunması için 2863 sayılı kanun yürürlüktedir ve bu kanun çerçevesince; antik kente sınır alanın korunması Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun en başta gelen görevlerinden biridir.

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun amacı, kültür varlıklarını korunmaktır.

Adı geçen kanunda; kültür varlıkları; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yerüstünde, yeraltında veya su altındaki, bütün taşınır ve taşınmaz varlıkları; tabiat varlıkları, jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yerüstünde yeraltında veya su altında bulunan değerleri;
SİT, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin, cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanları kapsamaktadır ve kurul bu kanun çerçevesinde Faselis’i her yönüyle korumakla görevlendirilmiş bulunmaktadır.
Kurulun korumakla görevli olduğu alandan tahsis alan şirketin yaptığı başvurusu sonrası, kurulun verdiği karar ile de alandaki, kültür varlıklarını, tabiat varlıklarını ve SİT kapsamındaki değerleri korumadığını da, görevini yapmadığını da ortaya koymuştur.

Kurulunun 16 Aralık 2013 tarih ve 2239 sayılı kararında; ‘Ares Faselis İnşaat Turizm AŞ tarafından yapılması planlanan ‘Dream of Phaselis’ unvanlı turizm konaklama tesisi projesine ilişkin, 180. 009 m2’lik 878 parselin, sit alanı dışında kalan 161.383 m2’lik kısmında, sit alanına müdahale edilmemesi şartı ile projenin uygulanmasında sakınca olmayacağına karar verilmiştir. Ayrıca, alanın aynı zamanda Beydağları Sahil Milli Parkı sınırlarında kalması sebebi ile konunun (uygulama projesinin uygunluğu) milli park mevzuatı açısından ilgili kurumca değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir’ denilmektedir.

Konuyla ilgili olarak Milli Parklar Antalya İl Müdürlüğü’nün görüşü henüz alınmamıştır. Dolayısıyla altyapının çevreye, doğaya etkisi ve daha birçok kıstasın ele alınması gerekliliği ve de dolayısı ile ÇED raporunun gereği ve de önemi açıkça belirtilmiştir.

Kurul; ‘Milli Parklar Müdürlüğü görüşü alınmalı’ diyerek konunun önemli bir tarafını dile getirmiş olsa da; ne yazık ki; kendi kurumsal görevini göbeğinden bağlayan 2863 sayılı yasa gereği kendi yapması gerekeni yapmamıştır.
Yapılan tahsiste, hukuki olarak çiğnenen birçok madde vardır. Bunların başında Milli Parklar Yönetmeliği 22. Maddesi: Kamu yararı olmak şartı ile: O yer, planlama hükmü dâhilinde turistik tesis yapmak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın görüşü alınarak, turizm belgesi sunularak, tahsis Orman ve Su işleri Bakanlığı tarafından verilir demektedir.

Ancak bu tahsiste kamu yararı yoktur, sadece şahıs yararı vardır. Yine tahsiste hukukun çiğnendiği bir başka nokta da şöyledir: ‘Tabiat ekosisteminin nasıl etkileneceği, ekolojik denge durumu, toprak, su ve hava etkileşimi incelenir, yaban hayata olabilecek etkiler incelenir, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı tahsisler de yapılamaz’ denilmektedir.

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yukarıda da belirttiğimiz gibi Faselis’i Faselis yapan bütün unsurları kapsamaktadır. Koruma Kurulu tarihin korunması için görevini yerine getirmek için yeterli araştırma yapsaydı verdiği kararı asla veremezdi. Eğer yeterli araştırma yapılsaydı, Faselis nekropolü ortaya çıkarılır ve bu alanda şirketin otel yapmasına kurul asla izin veremezdi.

Bir başka önemli nokta da, Milli Parklar Kanunu ve yönetmeliğine aykırı olmasına rağmen kurulda bulunan Beydağları Olimpos Milli Parkı adına katılan müdüründe imza attığı görülmektedir. Bu durumda yetersiz araştırma yapıldığı için hem Milli Park Müdürlüğü hem de Kurul sorumludur. Toplum adına görev yapan kurumun bu onayı vermesini asla kabul etmiyoruz ve yasalarla kendilerine vermiş olduğumuz görevleri acilen yerine getirmelerini istiyoruz.

Eğer, sorumluklarını yerine getirmezlerse, Faselis’e otel yapılırsa, gelecekte şöyle bir tablo ortaya çıkacaktır. Ancak, ortaya çıkacak bu tabloyu şimdiden reddettiğimizi de söylemek istiyoruz.

– İnşaat esnasında pek çok hafriyat aracı bölgeye girip çıkacağı için bölgenin ekosistemi olumsuz etkilenecektir.

– Otel yapıldıktan sonra, bunu gören diğer yatırımcılar, rekabet hırsıyla bölgeye yeni otel inşaatları yapmak için kendilerinde güç bulacaklardır.

– Gelen misafirlere satış yapmak arzusuyla otel civarında hediyelik eşya, seyahat acentesi, gözlükçü, butik vb. alışveriş üniteleri ve de mağazalar, mantar gibi türeyerek bölgenin kültürel ve çevre dokusunu harap edecek, yıkıma uğratacaktır.

– Yapılan oteli sürekli doldurmak amacıyla, çeşitli toplantı grupları otele alınacak; kravatlı-ceketli ve ellerinde tablet bilgisayarlarıyla bölgeye gele insanlar, doğa ve kültürü hissetmek isteyen turistleri, tekrar iş ortamlarını hatırlatıcı manzaraların içine sokacaktır.

– Gelen araçlar için otoparklar, bayramlarda ve yılbaşlarında yetmeyecek, yer bulamayan araç sahipleri, ağaçların altına, gölgeye araç koyacak, böylece orman hem işgale uğrayacak, hem de orman eksoz dumanları içinde kalacaktır.

– Tahsisi bir kere alan firmalar, ek bina ihtiyaçlarını öne sürerek her yıl yeni tahsisler talep edecek ve ilk on yıl içinde tüm orman olacaktır.

– Yeni yapılacak otelin atık suları ve diğer atıklar bölgenin yükünü daha da arttıracak ve çevre sorunları çok fazla artacaktır.

– Siyasi arenada, dost – düşman ayrımı her gün değiştiği için, bu doğa katliamını sempati kanallarını kullanarak hazırlayanların, yarın nasıl bir akıbete uğrayacaklarını tahmin etmek hiç de zor değildir. Ters düştükleri anda yaptıkları otelin hemen yanına rekabet amacıyla yeni otel tahsislerine izin verilebilecekleri de aşikârdır.

Bizler, bütün bu sorunların yaşanmaması için “bütüncül koruma ilkelerinin” esas alınmasını ve alanının çevresiyle birlikte korunmasını talep ediyoruz.

Bu amaçla, kamu yararı yerine, yatırımcı yararı gözetilmiş olan bu yanlış kararı, kurulun, bir kez daha gözden geçirerek; yıkımı önlemek için, bütüncül koruma ilkeleri doğrultusunda düzeltmesini bekliyoruz.

Aksi takdirde kamu vicdanı, hukuk ve de toplumsal barış zedelenecek, kurumlar toplum belleğinde önemlerini kaybedeceklerdir.

Faselis’te tahsise, dolayısıyla yanlışa onay veren kurul hangi üyelerden oluşmaktadır?

a) Arkeoloji, sanat tarihi, müzecilik, mimari ve şehir plancılığı konularında uzmanlaşmış kişiler arasından Bakanlıkça seçilecek üç temsilci,

b) Yükseköğretim Kurulu’nca, kurumlarının arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık, şehircilik bilim dallarından aynı daldan olmamak üzere iki öğretim üyesi,

c) Görüşülecek konu, belediye sınırları içinde ise ilgili belediye başkanı veya teknik temsilcisi, dışında ise ilgili valilikçe seçilecek teknik temsilci,

d) Görüşülecek konu, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile ilgili ise Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nden iki teknik temsilci,

e) Görüşülecek konu, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile ilgili ise Vakıflar Bölge Müdürü veya teknik temsilcisi,

f) Görüşülecek konu, Orman Genel Müdürlüğü ile ilgili ise konuyla ilgili teknik temsilci. Ayrıca kurula oy hakkı olmamak kaydıyla danışman uzman çağırılabilir.
Bizler kamu vicdanını yaralayan bu kararın kurul tarafından acilen düzeltilmesini bekliyoruz ve de konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.

Tekirova Cumayeri Köylüleri, A Platformu, Kemer Doğa Dostları