Kentler İnsanlar İçindir

Şehrimizdeki ortak kullanım alanlarından meydan, avlu, cadde, sokak, geçit, aralık, tretuvar, park, durak gibi yerlerin standardı iyi, normal ve yetersiz olarak tanımlanabilir. Tabi ki merkezi yer olmak, yoğunluk ve diğer etmenler farklılık yaratsa bile odağında insan olan her yerde kurallar ortaktır, değişmez ve uyulması zorunludur.

İncekaya Caddesi ve Dibekönü Caddesi bu bakımdan çarpıcı bir örnektir. Bu caddeler, Aslanlar – Kavaklar arası ve Köyiçi – Değirmenbaşı, Köyiçi – Aslanlar arasından daha az trafik akışına sahip olmasına karşın bu caddelerde yayalar için tretuvar vardır ve yerinde bir hizmettir. Dibekönü Caddesi’nde ise çıkışa göre yolun sağındadır ve işlevsel değildir. Bazı yerleri ot ve toprak yığıntısından yürünemez; bazı yerleri ise parkesiz haldedir. Oysaki taşıt trafiğinin olduğu her yerde yayaların güvenliği için önlemler oluşturmak gerekmektedir. Özellikle Değirmenbaşı’ndan Köyiçi’ne, oradan Aslanlar’a kadar sürekli taşıt trafiğinin içinde aynı zeminde yürümek; taşıt sürmek tehlikeli ve kurallara meydan okumak anlamındadır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Belirtilenler ile yaya kaldırımı olmayan cadde ve sokaklar için bir proje oluşturularak gereği yapılmalıdır.

Tabi ki sokak ve caddeler imar planı öngörülerine göre şekillendirilirken yayalar için tretuvar düzenlemesinin ileriye bırakılması bu aksaklığı yaratmıştır. Safranbolu’da bir şeyleri eleştirdikten sonra yapılması gerekeni ‘Dünya Kenti’, ‘UNESCO’, ‘Turist’ gibi payandaları sıralayarak anımsatmak ilkesizlik ve hemşerilerimize de saygısızlıktır.

Bu nedenle şehri yönetme sorumluluğunu üstlenenler ve şehirde yaşayanlar her şeyin iyisini birlikte üretmek; bunlardan yararlanmak, korumak ve daha iyisini düşünerek sürdürülebilir bir yaşamı birlikte oluşturmak zorundadırlar. Daha iyisi ve kalitelisi için ‘HAYIR’, idare eder, ‘yollar yürümekle aşınmaz’ için de ‘EVET’ demeğe ne dersiniz?

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş