Kalkan İçin Sevindirici Haber

Ankara’da düzenlenen Su Ürünleri Danışma Kurulu Toplantısı’nda kalkan ve levreğin yasal avlanma boylarının değişmesi ve İstanbul adalarının etrafındaki koruma alanı genişletilmesi yönünde karar alınabileceğine dair umut doğdu.

20 Haziran Çarşamba günü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda yıllık Su Ürünleri Danışma Kurulu toplanarak balıkçılığın yol haritasını çizecek konuları tartıştı. Toplantıdan çıkan en olumlu sonuç, bilimsel raporlarda türü tehlike altında olduğu vurgulanan kalkanın avlanma boyunun 40 cm’den 45 cm’e, levreğin avlanma boyunun da 25 cm’e çıkarılacağının vurgulanması oldu. Greenpeace, bilimsel çalışmalara göre levreğin üreme boyunun 30 cm olduğuna dolayısıyla avlanma boyunun bundan az olamayacağına dikkat çekti.

Su Ürünleri Danışma Kurulu toplantısına katılan Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, “Greenpeace bu toplantıdan beklentilerini bir raporla duyurmuştu. Stokları tehlike altında olan kalkanın yasal avlanma boyunun 45 cm olarak tartışılması toplantının olumlu bir çıktısı oldu. Bazı balıkçı birliklerinin gırgır teknelerine kıyıdan uzakta, 50 metre derinlikte avlanma sınırı getirilmesi önerisi, 30 metre olarak tartışıldı. Yeterli bir önlem olmamakla birlikte kıyı balıkçısı adına olumlu bir adım sayılabilir. Palamudun avlanma boyunun 38 cm’e çıkarılması ile ilgili bir gündem maddesi bulunmaması, filo küçültme konularına değinilmemesi, sürdürülebilir balıkçılık yönetimine giden yolda ciddi bir eksikliktir” dedi.

Adalar koruma alanı

İstanbul adalarının balıkçılığa kapalı koruma sahasının genişletilmesi yönündeki önerinin tartışmaya açılması da önemli bir gelişmedir. Bu önerinin daha da genişletilerek karara dönüşmesini ve başka bölgelere de yayılmasını umuyoruz. Greenpeace, yıllardır yürüttüğü kampanyalarda Türkiyeʼde kıyısal deniz rezervleri ağı kurulmasını talep ediyor. Dolayısı ile sadece adaların koruma alanı ilan edilmesi yeterli değil. Göç yolu olan Boğazların tümü, iç denizler, kapalı körfez ve koylar da deniz ekosisteminin ve balıkçılığın devamlılığı adına koruma alanı ilan edilmeli.

Greenpeace Akdeniz’den Banu Dökmecibaşı: “Toplantıda konusu geçmeyen “filo küçültme” sürdürülebilir balıkçılık adına en önemli beklentilerden biriydi. Denizlerimize ve var olan balık stoklarına büyük gelen av filosu acilen küçültülmeli ve uzun zamandır yaşam hakkı bırakılmayan kıyı balıkçısına destek verilmeli. Buna, yasadışı avlandığı tespit edilen teknelerin denizden men edilmesi ve 40 m. üzeri tekne sayısının kısıtlanması ile başlanabilir. Ayrıca, denetimlerin artırılması, özellikle de karada ve denizde etkili denetim yapılması, 1380 sayılı kanuna AIS’in (Otomatik Tanıma Sistemi) kullanımının zorunluluğu madde olarak eklenmesi ile kaçak, aşırı ve yasadışı avcılığın önlenmesi mümkün olur. Gerek gıda güvenliği, gerek ekolojik dengenin korunması için kıyı balıkçısının, balıkçılık sistemindeki reformun ortasında olması, geniş anlamıyla toplumları etkileyecek bir unsurdur” dedi.