KADINLARIN YÜREĞİNE CEMRE DÜŞTÜ

Aslında erkek egemen sistemin elini ayağını bağlayan korkudur. Kadın evden sokağa çıkarsa, ah bir çıkarsa kendisi işsiz ve de aşsız kalıverir diye. Oysa işin aslı öyle değildir. Kadın özgür olursa, insan özgür olur. Kadın mutlu olursa, erkek de mutlu olur. Kadını ezen, aslında kendini ve insanlığı eziyordur. Mutlu insan iyi yürekli olur. Mutlu insan üretir. Kendisi mutlu olmayandan nasıl bir üretim beklenir ki?

Önümüzde seçim var, sokaklar, evler, otobüsler, insan gruplarının olduğu her yerde başka konu yok. Ahmet mi kazanır? Yoksa Mehmet mi? Ama Ayşe, Meryem, Zarife’nin adı yine yok ortalarda. Bu seçim yine erkek oğlu erkek. Sanki belediyeciliği yalnız erkekler bilirmiş gibi. Eğer öyle olsaydı, yüz yıldır geri geri kaymaz, biraz ileri gidebilir, sorunlarımızı üst üste eklemezdik. Şunu anlayalım artık, biz kadınlar nüfusun yarısıyız. Nüfusun yarısını dört duvarın arasına kapatarak, diğer yarısıyla çırpınarak gelişemeyiz. Ya da bizi yalnızca vitrine koyarak, gerçek çabanın içine sokmazsanız yine olmaz, olamaz.

Atatürk diyor ki; “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek, faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.”

1912 Yılında Amerika’nın Massachusettes Eyaleti’nde ki bir tekstil fabrikasında 20 bin işçi, haftalık ücretlerindeki azalmayı protesto için greve gitti. Grevde bir grup genç kız “Hem ekmek, hem de gül istiyoruz” yazılı bir pankart taşıdı. Bu pankart, James Oppenheim’in “Ekmek ve Gül” şiirine ilham oldu.

Şiir, çeşitli ülke dillerine çevrildi. Şair Metin Demirtaş da bu şiiri aynı başlıkla Türkçemize kazandırdı. İşte “Ekmek ve Gül” den bir bölüm:

EKMEK VE GÜL

En zorlu iş, en ağır emek

Ve çalışmak doğuştan mezara dek,

Bu böyle sürüp gitsin istemiyoruz.

Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz.

Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana güzel günler adına.

Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz.

Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa

Herkes çalışsın, bölüşsün kardeşçe yaşamın sunduklarını.

İşte bunu için yükseliyor yüreklerimizden.

Bu ekmek ve gül türküleri,

Ve yineliyoruz hep bir ağızdan

“EKMEK VE GÜL! EKMEK VE GÜL!”

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!