İstanbul’un Dar Sokakları

Eminönü’nün geniş meydanlarından ilerleyip, Hamdi Restorant’ın önünden devam eden caddede karşılıklı olarak kesen yan sokaklara dalarsanız, İstanbul’un bir sır gibi sakladığı fotoğrafik yüzleri ve ulu orta göremeyeceğiniz yaşamları, alışkanlıkları kısaca koca bir ‘yurdum insanı’ konuları ile dolu bir dünyayanın içinde bulabilirsiniz kendinizi.

Ara sokaklara girer girmez sokak sakinleri tarafından tüm bakışların üzerinize çevrildiğine, ayak üstü küçük bir kimlik sorgulamanızın yapıldığına yarım omuz dönük vaziyette elerde dönen tespihlerin hızından derin bir sessizlikten kolayca anlayabilirsiniz. Bu durumlarda grup olarak bir kaç kişi ile dolaşmak ayrı bir güven unsuru olsa da tek başınıza olmaktan mutlu ve kimsenin çekemediği fotoğrafın peşindeyseniz şayet, kendinize güven duyduğunuzu gösteren hareketlerle onlara en iyi vucut dilinizile cevabı verebilir, amatörce hareketler ile dost olduğunuzu, polis, zabıta veya cabbar bir gazateci olmadığınızı bu yolla kanıtlayabilirsiniz.

Karanlık ve ışığın yumuşak kontras verdiği dar kapılar ve birbirine bağlanan diğer sokaklar, fotoğraf çekme zevkinizi doruklara çıkarmaya yeter.Anadolu’nun sert ikliminin derin çizgiler ile imza attığı yüzler size gülümsediğinde ayaklarınız yerden kesilir. Özellikle kapalı ve yağmurlu İstanbul günlerinde siyah / beyaz fotoğraf için en alımlı yerler bu sokalardır.

Gördüklerinizi kimselere söylemeyin, izin almadan fotoğraf çekmeyin.

Fotoğraf dolu günler.

Yazı ve fotoğraflar: E. İsmet Örs