İşimiz Kopenhag’da bitmedi!

editör

Greenpeace bu eylemiyle Kopenhag sürecini tıkayan büyük devletlerin yanı sıra, Ortadoğu liderlerini de çok geç kalmadan daha güçlü ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşmayla iklim değişikliğini engellemeye çağırdı.

Kopenhag anlaşması büyük ülke liderleri tarafından durumu kurtarmak için ileri bir adım olarak nitelendirildi. Hâlbuki kaçırılmış tarihi bir fırsat olmasının yanı sıra, Taraflar Konferansı tarafından yasal olarak kabul edilmediği için siyasi bir bildirgeden öte bir anlam taşımıyor. Gelişmiş ülkeler için ciddi salım azaltım hedeflerini içermiyor. Anlaşmanın baştan beri zayıf düşürülmesi için büyük çaba gösteren fosil yakıt sektörüne büyük ödünler veriyor.

Türk delegasyonu hiçbir salım azaltım hedefi koymadığı için zirveden zafer kazanmış gibi döndü. Artık Başbakan Erdoğan, kendi halkının geleceğine ne ölçüde önem verdiğini kanıtlamak için iklim politikalarını yakından izlemeye başlamalı. Türkiye perdenin ardında saklanan fil olmaktan bir çıkar sağlayamayacağını anlamalı.

Konferansın sonucunda kayda değer tek sonuç, gelişmekte olan ülkelere ormanlarını korumak, düşük karbon ekonomisine geçiş yapmak ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için yıllık 100 milyar dolara çıkan finansal yardım üzerinde anlaşılmış olması. Bunun gerçekleşmesi için yeni İklim Fonu Mekanizmaları kurulacak.

Ancak konferans yasal bağlayıcılığı olan bir hedef üzerinde anlaşılmadığı için, tarihin en büyük kaçırılmış fırsatı olma özelliğini koruyor. Adil, güçlü ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşma için umutlar Meksika’ya kaldı.