Irına Bakova’nın Dilayog ve Kalkınma İçin Dünya Çeşitlilik Günü Mesajı

UNESCO’nun kurucuları 70 yıl önce temel bir inanç dile getirmiştir: diğerlerinin yollarını ve hayatlarını yok saymak insanlar arasında güvensizliği ve yanlış anlamaları şiddetlendirdiği gibi; barış arayışı diğerini daha iyi anlamak için kültür ve halkların ortak bilgisini gerektirmektedir.

Kültürel çeşitlilik insanlık için ortak mirasımız ve en büyük fırsatımızdır. Yenilenme ve canlılık sözünü; yenilik ve gelişme öncülüğünü göstermektedir. Kültürel çeşitlilik aynı zamanda diyalog, keşif ve işbirliği için bir davettir. Çeşitliliğin egemen olduğu dünyada, kültür tahribatı suçtur ve tekdüzelik bir çıkmazdır. Amacımız, bizi bir araya getiren insan haklarını ve bizi zenginleştiren çeşitliliği geliştirmek olmalıdır.

Kültürel çeşitlilik ve insan hakları arasındaki bu bölünmez bağ, Afganistan Bamiyan Buda heykellerinin tahrip edilmesinden hemen sonra 2001 yılında UNESCO Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi’nin benimsenmesi ile tekrar hatırlanmıştır. Bu bildirge, insan hakları ve kültürel çeşitliliğe saygının ayrılmaz olduğunu vurgulayarak küreselleşen dünyada birlikte yaşamak için bize yol gösterici olmaktadır.

Kültürel çeşitlilik bugün yine,  mirası yakıp yıkan ve azınlıklara zulüm eden şiddet yanlılarının saldırı tehditleri altındadır.  Bu saldırılar; insan onurunun düşmanlarının her zaman, insanlığın özgür düşüncesi ve yaratıcılığının sembolü olan kültürel çeşitliliği yıkmaya çalışacağına olan inancımızı daha da doğrulamaktadır. Bu savunmamız gereken bir bağdır. Farklılıkları, fikir ve inanç çeşitliklerini yasaklayanlara; kültürel değerlerimiz ve yaratıcı ifadelerimiz ile özgürlüğümüzü koruyarak cevap vermeliyiz.

Bu Diyalog ve Kalkınma için Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü mesajıdır. Farklı dil ve geleneklerimizle yaratıcı potansiyellerinin ortaya çıkmasına ve farklılıkların bizi bölmek yerine zenginleştirmesine olanak sağlamaktadır. 70 yıl önce yazılan ve günümüzde eskimeyen UNESCO Kuruluş Sözleşmesi şu sözleri içermektedir: Diyalog tüm yanlış anlamaları giderebilir ve barış ve kalkınma için sonsuz görüş olanakları sunabilir.