Düzenli egzersiz yapan insanların daha mutlu yaşantısının olduğu uzun süredir bilinmektedir. Egzersizin belli bir süre içinde beyindeki mutluluk ve iç organ çalışmalarını ayarlayıcı etkileri olan endofinler vs diye bilinen maddeleri arttırması bu etkileri sağlamaktadır.
Sonuçta vücudumuzun bağışıklık sisteminden üreme sistemine, hormonlardan dolaşım sistemine kadar hemen hemen her noktasında değişiklikler izlenmektedir. Başta erişkin tipi şeker hastalığı ve koroner kalp rahatsızlığı ile kanserlerde dâhil olmak üzere bütün hastalıklarda anlamlı bir azalmanın olduğu, egzersizin düzenli yapılması ve bedensel işlerde çalışılması halinde, kan yağlarında olumlu değişiklikler, şişmanlıkta da azalma, kan basıncında düşme, pıhtılaşma eğiliminde düzelme, kalbin fonksiyonlarında iyileşme, nabız hızında ve solunum sayısında azalma ve dolaşımda rahatlama, idrardaki tuz atılımında ve inselinin etkisinde iyileşme görülmektedir.
Vücudumuzun bağışıklık sisteminde de değişiklikler olmakta ve kanser önleyici hücrelerden (naturel killer cells) artış ortaya çıkarak kanser tehlikesinde de azalma oluşmaktadır. Hepsinin ötesinde bedensel kondisyonun iyi olması kişinin kendini iyi hissetmesine yol açarak mutluluğa katkıda bulunmaktadır.
Hiç unutmamamız gereken şeyi ne yazık ki hepimiz çoktan unuttuk, insan doğanın bir parçası, onun dışında kaldığımızda ise köreliyoruz. İçgüdülerimiz, tepkilerimiz, vücut direncimiz, her şeyimiz doğanın dışında etkinliklerini kaybediyorlar. Hepimiz teknolojinin kapladığı dünyalarımızda sinirli ve formu bozulmuş insanlar olduk, çıktık. Oysa insanlar hareket için yaratılmıştır.
Yazı: Hasan Ören, fotoğraf: İsmail Şahinbaş