İklim Değişikliğiyle Mücadelede Korunan Alanların Önemi

İklim değişikliği, dünyanın ve Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı başlıca sorunlar arasındadır. Özellikle fosil yakıtların sürdürülebilir olmayan yapılarının bir sonucu olarak, karbondioksit salımları artmaktadır. Sanayi Devrimi’nden bu yana, atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu yüzde 30’dan fazla artmıştır.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne (IUCN) göre, aynı dönemde küresel ortalama sıcaklık 0,74 santigrat derece yükseldi. UNDP İnsani Gelişme Raporu’na göre, iklimdeki bu değişimin insan refahı üzerinde doğrudan olumsuz etkileri bulunuyor.

İklim değişikliği; fırtınaların, kuraklıkların, taşkınların ve orman yangınlarının daha sık görülmesine neden oluyor. Bunun bir sonucu olarak dünya, gıda üretiminde azalma ve başta ormanlar ile sulak alanlar olmak üzere ekosistemlerin bozulması sorunu ile karşı karşıya. Bilimsel kanıtlara ve doğa koruma deneyimlerine göre korunan alanlar, iklim değişikliğiyle küresel mücadelenin temel bir parçasıdır. Korunan alanlar, doğal kaynakların ve ekosistemlerin sağladığı hizmetlerin sürdürülmesi açısından önemlidir. Mevcut korunan alanların etkin ve iyi yönetimi ile yeni korunan alanların ilanı, ekosistemlerin, türlerin ve ekolojik süreçlerin korunması için yaşamsal öneme sahiptir.

WWF – Türkiye’nin korunan alanlar hakkında en yeni çalışmaları: Türkiye’nin Korunan Alanlar ve İklim Değişikliği Ulusal Stratejisi ile korunan alanların iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolünü anlatan Doğal Çözümler kitabına göz atın.