İçinde bulunduğumuz ocak ayında, her ticari sektörde bir öncesi senenin muhasebesi yapılır. Pek çok sektör için gelecek, bu ay içerisinde planlanır. Grafikler yapılır, artış ve azalışlar yapılarak kar-zarar çıkartılır. Yapılan hatalar, alınan kararlar irdelenir. Yani kapanan mali takvimin sonucu bu ay içerisinde alınır.
Turizm sektörü, ülkemiz için yaşamsal önem taşıyan bir sektördür. Bu günlerde yapılan açıklamalarda; ülkemizi bir yıl içerisinde ziyaret eden kişi sayısında ve dolayısıyla döviz girdisinde bir artış olduğu belirtilmekte. Bir önceki yıla göre yapılan araştırmalar bir şeyi net olarak ortaya çıkardı ki, buda bu sektörde de kişi sayısındaki artış ile gelir artışı aynı paralelde gitmiyor. Ziyaretçi sayıların artması, turizm gelirinin de artışı anlamına gelmiyor maalesef.
Aksaray Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün açıkladığı raporda 2008 yılında Ihlara Vadisi’ni 260 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ettiği belirtilmekte. Aynı rapor, 2007 yılında 187 bin kişinin Ihlara’yı gezdiğini belirtiyor. Buraya kadar ki açıklamalardan her şey normal ve umut verici gözüküyor. Ama Ihlara’yı ve çevresini çok iyi bilen biri olarak benim kafama takılan pek çok soru var.
Ihlara Kapadokya’nın batı kapısı olarak bilinir. Aksaray’ın Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alır. Anadolu Hıristiyanlığının ilk yıllarından itibaren kayaların kazılması ile oluşan mağaralardaki kiliseleri ve coğrafyası ile eşsizdir. Peki, bu büyülü 14 kilometrelik vadi gerektiği kadar ilgiyi bulabiliyor mu? 2007 yılındaki 187 bin kişinin bıraktığı gelirin birim tutarı ile 2008 yılındaki 260 bin kişinin bıraktığı gelirin birim fiyatı arasındaki fark ne kadardır?
Ihlara Vadisi ile ilgili olarak beni rahatsız eden konu, sadece ulusal bir değerimizin ucuza gitmesi değildir elbet. Beni rahatsız eden sebeplerden biri Aksaray’a gelen 700 bin Uzak Doğulu, Avrupalı ve ülkemiz insanından oluşan ziyaretçinin üçte birinin bu muhteşem vadiyi gezmesidir. Ama beni rahatsız eden en önemli sebep; bu güzeller güzeli vadiye, Ihlara Köyü’nün tüm çöplerinin dökülmesidir.
Ihlara’ya gelen hemen tüm ziyaretçiler Belisırma’dan vadiye giriyor. Pek çok gurupta buraya sadece yemek yemeye geliyor. Bir iki kilise gezisi ve 5 ile 10 dakikalık gezilerle vadi geçiştiriliyor. Eğer vadi içine Ihlara Köyü’nün hemen altından girilecek olunursa tüm gerçek ortaya çıkacaktır. Maalesef vadi çöp akıyor.