Hollandalı

Gün batmıştı. Tayland Manastırı’ndan ayrılırken farklı bir kültürün daha bir nebze olsun içine girmiş olmaktan, rahiplere yakın olma ve onları hissetme şansına bir anlık da olsa yaklaşmış olmaktan duyduğum derin hazla birlikte aynı çamurlu yollardan yürüyerek geri döndük. Anan’ın yaşamakta olduğu manastıra girdiğimizde hayalimde odasının önündeki boşlukta çay içmek vardı. Nitekim beni çaya davet ettiğinde de sevinerek kabul ettim…