Hasankeyf İçin Son Pişmanlık Fayda Etmez

Eken, yaptığı açıklamada “İkinci bir Hasankeyf olmadığı için, Akbank’ın son pişmanlığı fayda etmez. Bu nedenle Akbank sorunu doğru analiz etmelidir. Akbank tarihi bir yol ayrımındadır. Ya Hasankeyf’i yok edenler arasına dâhil olacak ya da bu yanlıştan kendini kurtaracaktır. Ilısu Barajı, ancak Akbank kredi desteğini geri çekerse son örnek olabilir. Bu gerçekleşmezse, Ilısu Barajı, doğa ve kültür mirasını yok etmenin en acı örneği olarak tarihe geçecektir. Akbank, benimsediğini iddia ettiği kültürel ve çevresel sorumluluk ilkelerinde samimiyse, derhal Ilısu baraj projesinden çekilmelidir. Çünkü Akbank’ın hiçbir ilkesi veya sosyal sorumluluk projesi, Hasankeyf’in yerini tutmaz.”

Eken, sözlerine şöyle devam etti: “Ilısu Barajı devletin projesi olabilir, ancak onun yok edeceği Hasankeyf ve Dicle Vadisi tüm dünyanın mirasıdır. Akbank, bu iki konuyu birbirinden ayırarak, gerçekleri gizlemektedir. Hasankeyf ve Dicle Vadisi, UNESCO’nun on Dünya Mirası kriterinin dokuzunu birden sağlayan tek yerdir. Bu nedenle eşsizdir ve tüm insanlığın ortak mirasıdır. Akbank gibi bir büyük bir bankanın, böyle bir konuda yalnızca devletin düşüncelerini referans alması samimiyetten uzak ve çıkarcı bir tutumdur. Akbank’ın, Ilısu baraj projesi ile olan ilişkisini bilimsel doğruları ve kamu vicdanını esas alarak belirlemesi gerekir.”

Ilısu Barajı, Küresel İlkeler Anlaşması’nın kesin ihlalidir.

”Akbank, Birleşmiş Milletler’in insan hakları ve çevreyle ilgili Küresel İlkeler Anlaşması’nı (Global Compact) imzalamış bir kurumdur. Ilısu Barajı, bu anlaşmanın neredeyse tüm ilkelerini ihlal etmektedir. Akbank’ın Ilısu baraj projesi hakkındaki tutumu, altına imza attığı uluslar arası standartlara ne kadar sadık olduğunun bir göstergesi olacaktır. Hiç şüphesiz ki, 50 yıl öncesinin eskimiş vizyonunu yansıtan bir baraj projesi, bugünün evrensel değerlerine ve standartlarına kesin olarak aykırıdır.”

Akbank’ın çevreyle ilgili referansı hazine değil, bilim insanları olmalı.

”Ilısu Barajı’nın kültür ve doğayla ilgili uluslar arası standartları sağlamadığı, uluslar arası bağımsız bir bilimsel komisyon tarafından 2009 yılında belgelenmiştir. Komisyon, Ilısu Barajı ile ilgili 150’yi aşkın kriterin hemen hiçbirinin yerine getirilemeyeceğini ortaya koymuştur. Bu rapor üzerine, Avrupa ülkeleri, Almanya, İsviçre ve Avusturya, Temmuz 2009’da Ilısu projesinden geri dönüşsüz olarak çekilmiştir ve kredi desteğini iptal etmiştir. Ortada bu bilimsel gerçekler varken, Akbank’ın çevreyle ilgili sorunların çözümünü Hazine’ye havale etmesi doğaya ve kültüre karşı ciddi bir sorumsuzluk örneğidir.”

Akbank için Ilısu yanlışından geri dönüş mümkün

”Ilısu Barajı, finansmanı eksik olan, inşaatı ağır aksak ilerleyen ve yasal zemini belirsiz olan son derece kirli bir projedir. Hasankeyf, on bin yılı aşkın tarihi ile bugün hala Dicle’nin kıyısında bütün görkemi ile yaşamaya devam etmektedir. Akbank, bu projenin dışına çıkarak Hasankeyf’in kaderini belirleyebilir ve bu eşsiz Dünya Mirası’nı koruyanlar arasına katılabilir. Akbank’ın bu projeden çekilmesi ve bölgenin UNESCO Dünya Mirası ilan edilme sürecine destek vermesi, Türkiye’de bugün yapılabilecek en doğru sosyal sorumluluk yatırımıdır. Bu nedenle, Akbank’ın Ilısu projesine vereceği kredi desteğini ivedilikle geri çekmesini bekliyoruz.”