Hangi Yenilenebilir Enerji?

Türkiye 2009 yılında elektriğin % 81’ini fosil yakıtlardan elde etti. Yenilenebilir enerjinin payı ise % 19’la sınırlı kaldı. Daha da önemlisi, yenilenebilir enerjinin % 98’ini hidroelektrik santrallerden karşıladı. Türkiye’nin fosil yakıtlara, hidroelektrik santrallere ve nükleere yönelik enerji stratejisini değiştirerek, güçlü ve cesaretlendirici yasal düzenlemelerle güneş ve rüzgâr enerjisi potansiyelini değerlendirmesi gerekiyor.

İklim değişikliğinin hem insanlık, hem de gezegenimiz için geri dönülemez sonuçlara yol açmasını önlemek için küresel ısınma 1,50 C’nin altında tutulmalı. Buna karşın, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Durban’daki 17. Taraflar Toplantısı’nın ardından Kyoto Protokolü’yle ilgili önemli kararlar ertelendi ve dünyamız 4°C’lik sıcaklık artışıyla baş başa bırakıldı. Artık gözler, ulusal ölçekte atılacak adımlara çevrildi.

Türkiye’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2010 – 2014 Stratejik Planı’na göre, 2023 yılında elektrik üretiminin % 30’unun yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesi hedefleniyor. Toplam 5000 MW ek kurulu güce sahip hidroelektrik santrallerin 2013 yılına kadar tamamlanması öngörülen Stratejik Plan’da, rüzgâr ve güneş enerjisine yönelik hedefler potansiyeli harekete geçirebilecek gibi gözükmüyor. WWF – Türkiye’nin hazırladığı ‘Yenilenebilir Enerji Geleceği ve Türkiye Raporu’ enerjinin yenilebilir kaynaklardan karşılanması için atılacak adımları ortaya koyuyor. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasının önündeki engelleri irdeleyen Rapor; yetersiz alım teminatları, elektrik şebekesi bağlantı kriterleri, jeotermal çalışmalarının yüksek maliyeti, kaynaktan trafoya aktarım güçlüğü, AR – GE fonlarının yetersizliği ve tüketicilerin elektrik kaynağını seçmesi gibi zorluklara değiniyor.

WWF – Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak “Türkiye’nin, raporumuzda ortaya koyduğumuz % 100 yenilenebilir enerji vizyonuyla uyumlu adımlar atması ve ulusal stratejisinde yenilenebilir enerjinin % 30 olan hedefini daha da artırması, düşük karbonlu kalkınma hamlelerini gerçekleştirmeyi mümkün kılacaktır”dedi.

WWF – Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar “Ülkemizde özellikle güneş ve rüzgâr enerjisine verilen teşvikler Avrupa ülkelerine kıyasla çok düşüktür. Yenilenebilir enerji kaynaklarının finansal rekabet gücünün arttırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının eşzamanlı büyümesinin sağlanması, bu kaynakların şebekeye bağlanmasındaki idari sürecin kolaylaştırılması ve elektrik şebekesi bağlantısının önündeki teknik zorlukların kaldırılması acilen devreye sokulması gereken önlemlerin başında gelmektedir” dedi.

Yenilenebilir enerjinin payının artırılması için uygulanan teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi için dünyadan iyi uygulama örneklerinin gösterildiği Rapor’da, Türkiye’de yasaların hidroelektrik dışındaki kaynakların da etkin kullanımına olanak tanıyacak şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtiliyor. WWF – Türkiye, ekonomik, sosyal ve ekolojik maliyeti çok büyük olan nükleer enerjinin temiz enerji seçeneği arasında değerlendirilemeyeceğinin altını çiziyor.

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş