Haydi gelin ve bu soruyu cevaplayın. Kolay aslında. Sevdiğiniz spor mu en faydalıdır? Yoksa çocuğunuzun yaptığı mı? Bu soruya doğru cevap vermek oldukça güçtür. Ama hareket etme, egzersiz yapma derseniz, bunların hepsi faydalıdır.
Spor öncesi insanın bazı temel yetenek ve özelliklerinin gelişmesi beklenir. Bunu motor gelişim bilimi açıklamaya çalışıyor. Bazı motorsal ve koordinatif özellikler belirli yaşlarda gelişir ya da gelişmesini tamamlar. Bunun anlamı, yetenekler ve biyomotor beceriler gelişmekte iken gerekli egzersizlerin yapılmasının sağlanmasıdır.
Bugünkü bilgilerimiz farkına varamadığımız özellik veya becerileri çok erken yaşlarda kazanıyor olmamızı açıklamaya çalışıyor. Durum böyle olunca spor ya da egzersiz yapma düzenimiz, başlamaya heveslenmemiz konusunda çeşitli sorunlar yaşıyoruz. Ama en doğru olanı en erken yaşta su ile yaşamayı öğrenmektir. Yüzme çocuklar için önce ve öncelikle yapılması gereken bir spordur.
Aynı yaş dönemlerinde cimnastik çok önemli bir hareket toplamıdır. Zıplamalar, bükülmeler, ellerin üzerinde yürümeler, çeşitli araçlarla koşuşturmalar, takla atmalar o yaş çocuklarının en gözde hareketleridir. Tam o sırada eğer bir cimnastik öğretmeni ile karşılaşırsa çocuklarımız hiç merak etmeyin, bizim zamanın ilahesi olan Nadia Comaneci gibi olacaklardır. ‘Bu kadar kolay mıdır?’ diye soran olursa bunu Özlem hocamıza iletmemiz gerekebilir.
Bunun dışında ‘spora başlama yaşı’ ve ‘hangi spor?’ soruları gelecektir. Hemen cevaplamak zordur. Bir kere egzersize erken başlanması gereklidir. Bunun alışkanlığa dönüşmesi gereklidir. Derken rekabet duygusunun yaratılacağı yarışma kültürü başlamalıdır. Bu yarış Üniversite ya da lise için yapılan kurslar olarak algılanmamalıdır. Küçük basit takımlar, bireysel atletizm yarışları, grupla oynanan spor oyunları belki o dönem için en uygun egzersizler olarak açıklanabilir.
Bu defa hangi spor çok para getirir ona doğru yönlenme ve yönlendirmeler başlar. Futbol çok para getirir diye antrenörlere yalvaran aileler biliyorum. Bir de bizim zamanımızda ayakkabıları eskiyecek diye çıplak ayakla futbol oynayanları… Bu devasa farklar dünyasında masa tenisi oynamayı isteyen kaç çocuk tanıyorsunuz? Dünyanın belki de en basit sporlarından biri olan masa tenisinde dünyanın neresindeyiz? Neden Çin bu sporda bu kadar başarılı? Hiç düşündünüz mü? Doyumsuz Federer neden her Grand Slam’i kazanmak ister? Bir defa şampiyon olması ona neden yeterli gelmiyor? Bizde bir defa milli olan, bunu yüz defa kullanmak için 50 takla atıyor…
Masa tenisi derken, tenis, badminton ve squash (skuaş diye okunur) da akla gelmelidir. Bugün her spor için fazlası ile malzeme ve tesis bulunmaktadır. Sorun sistem eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Hangi spor derken, sağlıkla ve ömür boyu keyif alacak bir yaşam tadının yaratılması hedeflenmelidir. Gerisi boştur. Spor derken, şiddetsiz, keyifli ve dengeli bir egzersiz tercih edilmelidir. Ama bunu yapacak olan ailedir. Annedir, babadır, anneanne, babaanne, dayı, hala, teyze, amca, dayı, ağabey ve abladır…
Ama siz, öğretmen, müdür, muavin, dershaneci, kantinci, güvenlikçi, değnekçi, hoca ve diğerlerini de unutmayın. Spor derken onların da fikrini almak gerekebilir. Onlar spor yapmışlarsa inanın diğerlerinden daha etkili olabilirler…
Fotoğraf: İsmail Şahinbaş