Greenpeace Eylemcileri Saldırıya Uğradı!

Mavi yüzgeçli orkinoslar ile ilgili yönetim, Avrupa Birliği’nin de aktif ve etkin bir üyesi olduğu hükümetlerarası bir kuruluş olan, Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu’nun (ICCAT) elindedir. Ancak Greenpeace, bu yılın mavi yüzgeçli orkinoslar için hazırlanan ‘iyileştirme planı’nın izin verdiği yasal avlanma miktarının, hala sürdürülebilir değerlerin %47 üzerinde olmasına da dayanarak; bu konudaki varolan yasal düzenlemelerin, orkinos türünü tamamen yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığı görüşündedir.
 
Greenpeace Uluslararası Okyanuslar Kampanyası Sorumlusu,Francois Provost, “Aşırı yüksek kapasiteye sahip avlanma filoları, mavi yüzgeçli orkinos stoklarının tümünü, kendileri ile beraber, yok olma tehlikesine sokmaktadır” dedi. “Hükümetler bu türün popülasyonunun iyileşmesine bir şans verebilmek için üreme alanlarını tam koruma altında deniz rezervleri olarak ilan etmelidirler”.

2006 yılından beri ICCAT’in kendi biliminsanları, mavi yüzgeçli orkinos stoklarının vahim durumu konusunda ciddi uyarılarda bulunuyorlar. Bu türün yumurtlama dönemleri olan kiritik Mayıs ve Haziran aylarında üreme ve yumurtlama alanlarında ve yıllık toplam 15,000 tondan fazla avlanılmamasını şiddetle tavsiye ediyorlar. Akdeniz’de 2007 yılındaki toplam av miktarı 61,000 ton olarak tahmin edilmektedir ki bu miktar, o yıla ait yasal kotanın 2 katı, bilimsel komitenin stokların çökmesini engelleyebilmek için tavsiye ettikleri miktarın ise 4 katından fazladır! Endüstriyel av filoları yumurtlama alanlarını talan ederlerken, nesiller boyunca o bölgelerde avlanan yerel halk, artık türü tehlike altındaki orkinosların son kalanlarını da, dünyanın öbür ucuna ihraç edilmeden önce -semirtilmek üzere- çiftliklere taşıma işiyle geçinmek zorunda kalmaktalar.

Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, ‘’ Türkiye bu çılgın av endüstrisinde en değerli yumurtlama alanlarından biri olan Kıbrıs Kanalı’nda ve üstelik Akdeniz’deki en büyük ikinci av filosu ile avlanarak hem türün, hem de bu balıkçılığın çöküşünü hızlandırıyor. Elindeki bu değerli kaynağı kaybetmemek için Türk hükümetinin acilen yapması gereken, Kıbrıs Kanalı ve Akdeniz’deki diğer yumurtlama alanlarını balıkçılığa kapalı deniz rezervleri haline getirmektir” dedi.

Daha av sezonu başlar başlamaz Greenpeace yasadışı avlanan Türk teknelerini tespit edip duyurmuştu. Bununla beraber Tarım Bakanlığının ICCAT kota dağılımına itirazına da tepki göstermişti. Orkinosun Akdeniz’deki ekosistem ve balıkçılık için önemini gözardı edercesine oldukça yüksek olan çiftlik kapasitesini de hala düşürmeyen Bakanlık, sezon boyunca yapmış olduğu denetimleri ve tespitlerini kamuoyu ile paylaşmalıdır.
 
Şu anda Rainbow Warrior’da bulunan, Greenpeace ABD’nin Okyanuslar Kampanyası Yöneticisi John Hocevar, ‘’Artık çok geç olmadan mavi yüzgeçli orkinosların yönetimini ICCAT’in elinden almanın zamanı geldi. Yeni ABD yönetiminin ve diğer etkili hükümetlerin, türü tehlike altındaki bu hayvanın ticaretini durdurduklarını görmek istiyoruz” dedi.

Greenpeace, bayrak gemisi Rainbow Warrior ile Orta Akdeniz’de gırgır balıkçılığı yapılan alanlarda yapmış olduğu gözlem çalışmasını yeni tamamladı. Gözlemin ilk verileri gösterdi ki, on yıldan fazla zamandır süren aşırı avlanma ile birlikte yasadışı avlanma da hala tüm Akdeniz’de çok ciddi bir sorun olarak karşımızda. Dahası avlanan mavi yüzgeçli orkinosların miktarı ve ortalama boylarında ciddi bir düşüş görülmekte, ki bu durum stoğun çökmekte olduğunun son uyarılarıdır.

Greenpeace, sömürülmekte olan okyanuslarımızın iyileşebilmesi ve orkinos ve diğer türlerin aşırı avlanmasına uzun vadeli çözüm olarak, dünya denizlerinin % 40’ını kapsayacak, tam koruma altında bir deniz rezervleri ağının oluşturulmasını önermektedir.