Greenpeace, Durban’daki iklim görüşmelerinin ikinci haftasında, iklim anlaşmalarının önünü tıkayan şirketleri protesto etmek için eylemdedi. Altı eylemci göz altına alındı.
Güney Afrika’nın Durban kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerinin ikinci haftasına girilirken Greenpeace eylemcileri, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte eylemdeydi. İklim değişikliğiyle mücadelenin önünü tıkayan ‘Kirli Düzine’yi ifşa etmek isteyen eylemciler, iş dünyasının bir araya geldiği konferans binasının önünde, üzerinde ‘Kirleticileri değil, insanları dinleyin’ yazan pankartlar açtı.
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin toplantısı sırasında bina üzerine barışçıl bir şekilde pankart asmak isteyen altı eylemci ise göz altına alındı.
Binanın önünde ayrıca, Shell, Koch Industries ve Eskom’un yöneticilerini temsil eden gerçek boyutlu kuklalar yer aldı. Eylemde bu şirketlerin ABD Kongresi, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Barroso ve Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper ile bağlantıları vurgulandı.
Türk şirketler acil eylem planını imzaladı
Durban öncesi, 29 ülkeden toplam 204 şirket yöneticisi tüm dünya hükümetlerine iklim değişikliği ile mücadele için acil eylem çağrısında bulunan ‘2˚C Bildirisi’ni imzalamıştı. Bildiriyi imzalayanlar arasında Coca Cola, Akbank, Arçelik, Bilim İlaç, Borusan Holding, Türk Telekom ve Zorlu Enerji Grubu gibi kurumların CEO’ları da yer alıyor. Durumun aciliyetine, bilimsel gerçeklere, insanların ve ileriyi gören şirketlerin iklim değişimine karşı verdiği desteğe rağmen, Durban’dan anlamlı bir sonucun çıkması hala çok düşük bir ihtimal.
Coca Cola İçecek’in sahibi Anadolu Grubu gibi şirketler, bu bildiriyi imzalayarak karbon azaltım sorumluluğunu da üzerine alıyor. Ancak bu bildiri ile tamamen çelişen uygulamalar yapmaları, iklim değişikliği ile mücadelede önümüzü tıkayan kirli düzine ve hükümetlerin çıkarlarına hizmet ediyor. Bazı holdingler, holding çatısı altındaki şirketlerde karbon indirim hedefleri koyarken, son derece kirli bir enerji üretim biçimi olan kömürlü termik santral yatırımı yapıyorlar.
Türkiye’de elli kömürlü termik santral planı var. Eğer amaç iklimi kurtarmaksa, önce şirketlerin bu yatırımları yenilenebilir enerjilere kaydırması gerekiyor. Bu süreçte Hükümet’in üzerine düşen de yatırımların önünü açacak yasaları bir an önce devreye sokmak.