Hepimizin gıdaya, suya ve enerjiye ihtiyacı var. Bunların kaynağı doğa. Ve biz de doğaya muhtacız. Ve bunun hakkında konuşmalıyız!
Dünya liderleri karşı karşıya olduğumuz ekolojik kriz için tepkisini göstermeli, dünyanın kaynaklarını nasıl kullandığımızı ve yönettiğimizi yeniden düşünmeli ve sürdürülebilir geleceği yeniden şekillendirmeli.
Rio+20 hükümetlere sürdürülebilir kalkınmayı 1992 yılında Dünya Zirvesi’nde elde edilen başarının üzerine inşa etmeleri için çok önemli bir fırsat veriyor.
Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için dünya liderlerinin doğal sermayenin gerçek değerini göz önünde bulunduran kararları benimsemeli. Ekonomik teşviklerin yönünü değiştirerek Yaşayan Gezegen Raporu 2012’de belirtilen gezegenimizin üzerindeki baskıları çözümlemeye başlayabiliriz.
Servetimizi korumak için onu ölçmemiz ve doğanın değerini daha iyi hesaplamamız gerekiyor.
– Rio+20’de doğanın değerini ölçmek için açık, şeffaf ve karşılaştırılabilir göstergelere ihtiyaç var.
– Daha yeşil bir Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) ihtiyacımız var. Ürünlerin ekonomik değeri sosyal ve çevresel maliyetleri yansıtmalı.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2030 yılına kadarki kalkınma sürecinde karşılaşılacak sorunları ele alması bakımından önemli bir araç Rio+20 güçlü Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri koymalıdır. 2015 sonrası sürdürülebilir kalkınma çerçevesi ortak vizyon, prensipler ve kriterleri içermeli ve Rio+20 Sonuç Bildirgesi’nde belirlenen ana konular etrafında şekillenmeli.
Rio+20 sonucunda ülkelerin sürdürülebilirliği merkeze koyan açık ve sorumlu olacakları hedefleri ve zaman planı belirlenmeli; 2015’e kadar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin ilerlemesi sürecine katkıda bulunmalıdır.
WWF – Türkiye